Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feminist Bir Devlet Kuramına Doğru

Catharine A. MacKinnon

Feminist Bir Devlet Kuramına Doğru Gönderileri

Feminist Bir Devlet Kuramına Doğru kitaplarını, Feminist Bir Devlet Kuramına Doğru sözleri ve alıntılarını, Feminist Bir Devlet Kuramına Doğru yazarlarını, Feminist Bir Devlet Kuramına Doğru yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yöntem ve politika
Genellikle feminizm, bir yöntemi, hatta merkezi bir argümanı yokmuş gibi anlaşılmıştır. Sistematik bir analiz olarak değil, birbirinden bağımsız bir konular ve şikâyetler kümesi olarak algılanır. Bu konu ve şikâyetler bir araya geldiği zaman da, kadın cinsinin şanssızlıklarına bir açıklama getirmekten çok onları tanımlar. Mesele, feminizmin cinsel eşitsizliği sistematik şekilde açıkladığını ve bunu konuya has ama yine de -sınıf dahil- bütün toplumsal yaşama uygulanabilecek bir yaklaşımla yaptığını gösterebilmektir. Feminizm başlığı altında kadının durumu, biyolojinin veya doğurganlığın ve anneliğin bir sonucu olarak açıklanır -veya toplumu da "ataerkilliğe" yönelten ataerkil aile düzeninin ortaya çıkardığı bir uzantı olarak. Yapay toplumsal cinsiyet rolleri ve buna bağlı davranışların bir sonucu olarak da görülmüştür kadın. Bu girişimlerden haberdar olmakla beraber doğayı, yasaları, aileyi ve davranışları nedenler olarak değil sonuçlar olarak gören feminizm, cinselliği eril iktidarın birincil alanı olarak tanımlar. Cinselliğin önem kazanması Freudcu görüşlerden veya Lacancı kökenlerden kaynaklanmamıştır; tecavüz, ensest, dayak, cinsel taciz, kürtaj, fahişelik ve pornografi gibi çeşitli konuları ele alan bilinç yükseltme ve diğer feminist uygulamalar sonucunda gerçekleşmiştir. Bu alanlardaki feminist çabalar kadınların hayatlarıyla yüzleşip onu somut olarak değiştirmelerini hedefler. Bunlar hep birlikte cinsiyeti; toplumsal belirlenmişliği, günlük oluşumu, doğumdan ölüme ifade biçimleri ile eril denetim altındaki cinselliği merkez alan politik bir feminist kuram meydana getirirler.
Sayfa 130 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kadının durumundaki zorluk ve eşitsizlikleri belgeleyen nesnel veriler de vardır elbette. Ama bu verilerle kadının iktidardan yoksun bırakıldığını, nesne haline getirildiğini ve sömürüldüğünü bilimsel kesinlikle gösterebilmek farklı bir şeydir. Erkeklerin zulmünün önemli bir kısmını veriler, deneyler ve araştırmalara dayanarak incelemek ve bunu yaşamamış olan insanlara aktarmak elbette mümkündür. Bu şekilde birçok şey anlaşılabilir. Ne var ki görünüşe bakılırsa, nesnel koşullara bağlı kalmaksızın, bu tür bilgi insanları kendilerinin veya başkalarının güçsüzlüğünü görmeye yöneltmiyor. Bu gerçekleri bir nesne gibi bilmek, ancak gerçeği ortadan kaldırmaya yarar. Nesnel koşulların gereksiz veya değiştirilebilir olduğunu da göstermez, çünkü ortada olmayan, gerçek kabul edilmez. Başka türlüsünün mümkün olduğu bilinmeden, kadınların durumunun ne olduğu feminist anlam da tam olarak bilinemez. Bilimsel olarak geçerli sayılan gerçeği doğrulama standardının yasallaştırıcı ideoloji olarak kullanılması büyüyen bir öfkeyi kuvvetlendirirse de, henüz ortada olmayan bir feminizm gerçeğini de yaratamaz. Nesnel gerçekleri bilmek, bilinçliliğin yerini tutamaz. İstismar örnekleri, değiştirme olasılığı hiç de artmış gibi görünmeden, daha inandırıcı gösterebilir. Nesnel gerçeklik açısından bakıldığında, eşitsizlik ne kadar çok yaygınlaşmışsa, varlığı da o kadar çok duyulur; ve gerçek bir görünüm aldıkça da, doğruya daha çok benzer.
Sayfa 123 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bilinç yükseltme, eril iktidarın toplumsal varlığının bir biçiminin de kadınların içinde bulunduğunu ortaya çıkarttı. Bu haliyle eril iktidar kadına kendiliğinden kabul ettirilen bir şeydir. Kadın "kendi kafasında nesneleşmiştir". Bir kere vücut bulduktan sonra eril üstünlük, hem kavrayışta hem de uygulamada bir kez daha onaylanmış ve kuvvet kazanmış olur. Yani eril iktidar hem hayal ürünüdür, hem değil. Kendini doğal, evrensel, değiştirilemez, Tanrı vergisi ve ahlaken mükemmel bulduğu için hayal ürünü olarak kabul edilebilir. Ama etkili olduğu gerçeği hiç de hayal değildir. İktidar toplumsal bir ilişkidir.
Sayfa 122 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kişisel Olan Politiktir
Kişisel olanın politik olduğu analizi, bilinç yükseltme sonucu ortaya çıkmıştır. Bu analizde birbiriyle ilişkili dört özellik vardır: Birincisi, kadınlar bir grup olarak erkekler grubunun egemenliği altındadır, dolayısıyla bireysel düzeyde de bu böyledir. İkincisi, kadın kişisel ya da biyolojik doğasından dolayı değil, toplum tarafından ezilir. Üçüncüsü, cinsel iş bölümünü de içeren cinsiyet ayrımı kadını yüksek topuklu, düşük statülü işlerle sınırlı tutarak, ilişkilerdeki kişisel duygulara varıncaya kadar onu belirler. Dördüncüsü, kadının sorunları, yalnızca kendine ait olmayıp grup olarak kadınları ilgilendirdiği için, bunlar ancak topluca ele alınabilir. Cinsiyeti toplumda iktidar bölüşümünün doğal olmayan bir özelliği olarak kavrayan bu analizde, özel olan aynı zamanda politiktir.
Sayfa 117 - Metis YayınlarıKitabı okudu
154 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.