Biz de olmayan bir ürüne ihtiyacımız vardı ve o ürünü aldık. Değerler de o ürünle birlikte geldi ve kendi değerlerimiz ile aramıza girdi. İşte 'kesinti' budur. Mevcut değerlerimizin sürekliliği bozuldu. Şimdi kahve fincanimizla cola içiyoruz.
Fakat bu kesinti, kendi değerlerimizle olan bağımızı tamamıyla kesemedi, koparamadi. Fincanimiz kırılmadi ama içi boşaldı...
“Mesela bizde olmayan bir ürüne ihtiyacımız vardı ve o ürünü aldık. Değerler de o ürünle birlikte geldi ve kendi değerlerimiz ile aramıza girdi. İşte ‘kesinti’ budur. Mevcut değerlerimizin sürekliliği bozuldu.
ŞİMDİ KAHVE FİNCANIMIZDA KOLA İÇİYORUZ. … Fincanımız kırılmadı ama içi boşaldı.”
Çin atasözü der ki:
"Kalpler birbirinden uzaklaştıkça sesler yükselir, yaklaştıkça fısıltıya döner. Kavgada bağırmanın, sevgide fısıldamanın sebebi budur."
İman burada inanç, ahirette ise bilgi halini alıyor...
Bu sebeple ahirette inanmanın bir anlamı ve kıymeti yok. Çünkü iş gelip bilgiye dayanıyor.
İman; dünyada bilinmeyene, yani Gayba inanmaktır. Ve bu sebeple kıymetlidir.