Frunze'nin Türkiye Anıları
Mihail FrunzeSözler ve Alıntılar
Cumhuriyetin Kuruluş Dönemi
Kentlerden köylere değin her yerde gözlemlerimizin önüne serilen büyük bir ekonomik yıkım ve başıboşluk oldu. Ülke 12 yıldır savaş içinde bulunuyor ve savaşın bütün ağırlığı Müslüman halkın omuzlarına yükleniyor... Köylerin hemen hiç birinde erkek nüfus yok. Ya ölmüş ya da cephede bulunuyor. Yalnızca ihtiyarlar, kadınlar ve yeni yetişen çocuklar çalışıyor. Maddi kaynakları tükenmiş...
Sayfa 139 - DOĞUBATI YAYINLARI
Bizler kendi işlerimize öyle dalmışız ki, dikkatlerimizi bir an olsun bizim dışımızda olup biten olaylara çevirmeyi akıl edemiyoruz.
Sayfa 13 - Doğu Batı Yayınları, 2022Kitabı okudu
Aralov şöyle yazmıştır:
“Benim yoldaş Frunze ile karşılaşmam Samsun'da oldu. Ben o sıralarda bizim Sovyetler Birliği'nden Türkiye'ye tam yetkili temsilci olarak gidiyordum.
Yoldaş Frunze karşılaşmamızda Mustafa Kemal'in ve yardımcılarının çabalarını göklere çıkardı. O, Türk Kurtuluş Hareketinden, halk arasındaki derin köklerinden, emperyalizmle savaşın öneminden büyük bir övgüyle söz ediyordu. Frunze, Mustafa Kemal'i Türkiye'nin emperyalizmden kurtulması için çarpışan enerjik, atılgan bir savaşçı ve çok iyi bir savaş yöneticisi olarak tanımlıyor. Aynı zamanda Türkiye ile Yunanistan arasındaki savaş hakkındaki kişisel düşüncelerini de söyledi. Yoldaş Frunze kişisel gözlemlerine ve izlenimlerine göre bana Yunanların teknik üstünlüklerinin ağır basmasına rağmen Türk Ordusunun zaferinden kuşku duymadığını anlattı.
Biz, Yoldaş Frunze ile bütün günümüzü Samsun'da birlikte geçirdik.
11 Mayıs 1926, Moskova, Aralov
Sayfa 128 - Doğu Batı
Türk'ün Rum-Yunan ayırımı...
Türkler genellikle Anadolu'da yaşayan Anadolu'da Yunanları asıl Yunanistan'daki Rumlardan ayırmak için onlara Rum diyorlar. Yunanistan'dakilere ise Yunan diyorlar
Sayfa 62Kitabı okudu
Türkün yoklukla imtihanı
Bir anne bir yaşındaki çocuğunun üzerinde giyecek ne varsa çıkarmış "gerekli işini" yapmak üzere doğrudan doğruya karların üzerine bırakıvermiş. Çocuğun soğuğa aldırdığı bile yok. Ben de deve gibi hayvan sürülerinin yanı sıra çıplak ayakla hiçbir şey aldırmadan saatlerce karda yürüyen pek çok çocuk gördüm. Bundan sonra yalan ayak başı kabak Türk askerlerinin cephede kış Kıyamette gösterdikleri sabır daha iyi anlaşılabilir
Sayfa 121Kitabı okudu