" imbat bu " dedi. O da olmasa Ege'nin kıyı kasabalarıyla, gözün gördüğü görmediği onca adalar insanı yazın sarı sıcağında yanar, kavrulup pişer alimallah.
Giden trenin makinisti birkaç kez düdük çalar ve sonra tren alır başını giderdi.Geride inleyen puflayan bir seda kalırdı,bir de bakardınız o da dumanıyla gökyüzüne savrulmuş sonra da yok oluverirmiş...
..işte şu kor bakan gözlerini yaksın,etin akbabalara değil,kurtlara, börtü böceğe yem olsun,ruhun yedi kat yerink dibine göçüsün,azaplar icin de kalasın...