"Parkamın cebinde devlet ve devrim .
"Gözlerimde alev gibi iki bebek.
En son çıkan ideolojik marşları söylemeye gidiyordum .
"Bir yılını daha başımdan aşağıya devirmiş.olmaktan hayatımın ..
_Burjuvazi domuz !
Yaşım da zaten ondokuz ..
Saçım başım ıslak. .
Kırılmaz kemikten taraklarla tarıyordum sabah ve akşam ...
Kabarmış bir yün yumağı gibi yumuşuyor du
Kalbim aşktan..
Halkımız için inin inim inliyordum ..
Kendimi usulca güneşe tuttum .
Kirpiklerimi süzüp bıraktım ..
kırık cama benziyordum.
O benim aynamdı ve aynımdı. O benim taraklı ayaklarımdı. Serce tırnakları gibi ince parmaklı iki elimdi. Hep içeri bükük utangaçlı boynumdu. Kamer Hala'mın parmak izlerini taşıyan burnumdu. Şeker pembe dilimdi. Taş yanığı, yarali dizlerimdi. Uzun uzun arka odalarda yorganların altında yatanımdı. Ağlayarak uyananımdı. Petoğlan'ımdı.. Ali’mdi. Kötü kızımdı. Ardından küllerin üstünde kederle mırıldandığımı duymadı. Peşinden koşan mahzun bir hayatsızın kalbini kırdı. Ne çok aradım onu karanlık sularda, buldum sonunda bir çamur kuyusunda. Benden ona: Ver elini çekelek. Ondan bana: Ben sana küselek.Benden ona: Ver elini çekelek. Ondan bana: Ben sana küselek. Benden ona: Ben de sana tepelek, tepelek..
"Tek tek konuştuğum bütün arkadaşlarda hemen hemen hepsinin gömdügü birer on yıl buldum ..
Içlerinden yanlızca biri "bizi şiirle kandırdılar!"
diyecek kadar öfkesini diri .. gözlerini buğulu tutuyordu .. "