Bir masaldır ömür... en olmadık zamanlarda, yani tam kötülerin galip geldiği anda, gelir bir aşk dokunur alnımıza. Zamansız uykularımızdan bir öpüşle uyaniveririz. Ekmek kırıntılarının kaybettirdiği yurdumuzu, kalbimiz bir deniz feneri olup da bulduruverir bize. O çok eski, çok ama çok eski zamanlar gelip baharlar taşıyan ilik meltemler gibi ürpertir bizi. Beyaz atina binip gittiğimiz o kahramanın pelerinine sarılır gibi sariliriz o ürpertiye. Neşeye mı, üzüntüye mı yoracagimizi bilemedigimiz bir düştür bu.