Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gençlik Üzerine

Vladimir İlyiç Lenin

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çünkü öğrenciler, aydınların en duyarlı tepkide bulunan bölümüdür ve aydınlar, tüm toplumda sınıf çıkarlarını ve siyasi gruplaşmaların gelişmesini en bilinçli, en kararlı ve en doğru biçimde yansıtan ve ifade eden bir kesimdir.
Biz zorluklardan kaçan ve kolay iş arayan iradesiz insanlar olamayız. Zorluklar, onlara karşı mücadele etmek için vardır...
Reklam
Sosyalist toplumun amaçlarından; Bencilliğin tasviyesi.
Eski toplum su ilke üzerinde şekilleniyordu: Ya sen diğerini sömürürsün ya da o seni sömürür; ya sen başkası için çalışırsın ya da o senin için; ya sen köle sahibi olursun ya da sen köle. Ve bu toplumda yetişmiş insanların bu ahlakı, bu alışkanlığı ve kavramları ana sütüyle birlikte emdiklerini söyleyebiliriz: Ya köle sahibi ya köle, ya da küçük mülk sahibi, küçük memur, küçük personel, aydın, kısacası sadece kendisiyle ilgilenen ve başkasını düşünmeyen bir insan. Ben bu toprak parçasını ekip biçiyorsam, diğeri beni ne ilgilendirir? Diğerleri açlık çekerse daha iyi, tahılımı da o kadar pahalıya satarım. Doktor, mühendis, öğretmen, memur olarak işime sahipsem diğeri beni ne ilgilendirir? Belki yaltakçılıkla, yağcılıkla iktidar sahiplerinden görevciğimi koruyabilirim, hatta mevkiimi yükseltebilir, burjuva olabilirim. Bir komünist böylesi bir anlayışa, böylesi bir zihniyete sahip olamaz. Işçiler ve köylüler, özgücümüze dayanmaya ve yeni bir toplumu kurmaya yetenekli olduğumuzu kanıtladığında, o an, yeni ve komünist bir eğitim de başlamış oldu. Sömürenlere karşı mücadele içinde eğitim: proletarya ile birlik halinde, bencillere ve küçük burjuvalara karşı, ben kendi çıkarımı düşünürüm, diğer seyler beni ırgalamaz diyen düşünce biçimine ve alışkanlıklara karşıo eğitim.
Avrupa'da bugün hüküm süren ölü sessizliğinin bizi yanıltmasına izin vermemeliyiz. Avrupa, devrime gebedir. Emperyalist savaşın korkunç kırımları, hayat pahalılığının yol açtığı korkunç olaylar, her yerde devrimci bir hava yaratıyor ve egemen sınıflar, burjuvazi ve işbirlikçileri, hükümetler, en şiddetli sarsıntılar geçirmeksizin çıkış yolu bulamayacakları bir çıkmaza gittikçe daha fazla saplanıyor...
Bilimlere hakim olmak ve eski profesörler mevcudunu yeni, Sovyet insanlarıyla değiştirmek. Bununla hiçbir şekilde, öğrencilerin siyaseti bir kenara bırakmaları gerektiğini kastetmiyorum. Kesinlikle. Ben sadece komünist öğrencilerin politik faaliyetlerini bilimlerin edinilmesiyle birleştirmeyi bilmesi gerektiğinden bahsediyorum. Böyle bir birleşime ulaşılmasının zor olduğu söyleniyor. Bu elbette doğrudur. Fakat komünistler ne zamandan beri güçlüklerden korkuyor? Insamızın yolu üzerindeki güçlükler, onlarla mücadele etmemiz ve onları aşmamız için varlar. Ayrıca bir durumu daha dikkate almak gerekiyor. Devrimci alışkanlık ve gelenekleriyle, düşünce atıllıgına ve düşünce tembelliğine karşı mücadelesi ile ülkemizin, bilimlerin yeşermesi için en uygun toprağa sahip olduğunu düşünüyorum. Kapitalist okulun eski profesörlerinin özelliği olan küçük burjuva dar kafalılgın ve rutinciliğin bilimin ayaginda bir pranga gibi durdugundan hemen kimse şüphe duymayacaktır. Tam ve özgür bilimsel yaratıcılığa ancak kendisini bu olumsuzluklardan kurtarmış olan yeni insanların yetenekli olduğundan herhalde kimse şüphe duymayacaktır.
Tröstleri geliştirmek, çocuk ve kadınları fabrikalara sürmek, onlara orada işkence etmek, sakat bırakmak, onları tarifsiz bir sefaletin kucağına atmak burjuvazinin işidir. Biz bu gelişimi desteklemiyoruz", biz böyle bir şeyi talep etmiyoruz, buna karşı mücadele ediyoruz. Fakat nasil mücadele ediyoruz? Tröstleri ve fabrikada kadın isgücü kullanımını ilerici olarak değerlendiriyoruz. Zanaata, tekelci kapitalizm öncesine, kadınların ev işçiliğine geri dönülsün istemiyoruz. Tröstlerin vb. ilerisine ve onlar üzerinden sosyalizme doğru yürüyoruz.
Reklam
Askerileştirme bugün tüm toplumsal yasama nüfuz ediyor. Her şey askerileştiriliyor. Emperyalizm, büyük güçlerin, dünyanın bölüşülmesi ve yeniden bölüşülmesi için girdikleri acımasız bir savaştir. Bu nedenle bütün ülkelerde, kücüklerde de, tarafsız olanlarda da askerileşmeye devam etmek zorundadır. Buna karşı proleter kadınlar ne yapmalıdır? Sadece her savaşı ve askeri olan her şeyi lanetlesinler mi, sadece silahsızlandırmayı mı talep etsinler? Ezilen devrimci bir sınıfın kadınları asla böyle berbat bir role razı olmayacaklardır. Dahası oğullarına şunları söyleyeceklerdir: "Yakında büyüyeceksin ve eline tüfek verilecek. O tüfeği al ve askeri olan her şeyi iyice öğren. Proleterler için gereklidir bu bilgiler. Şimdiki haramiler savaşında olduğu ve sosyalizme ihanet edenlerin sana tavsiye ettiği gibi kardeşlerini vurmak için değil, aksine, “kendi” ülkenin burjuvazisine karşı mücadele etmek için. Talana, sefalete ve savaşlara, sofu dileklerle değil, burjuvaziyi alaşağı ederek ve onu silahsızlandırarak son vermek için getirmek için."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.