Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Geniş Bir Nehrin Akışı: Yaşar Kemal

Osman Şahin

Geniş Bir Nehrin Akışı: Yaşar Kemal Gönderileri

Geniş Bir Nehrin Akışı: Yaşar Kemal kitaplarını, Geniş Bir Nehrin Akışı: Yaşar Kemal sözleri ve alıntılarını, Geniş Bir Nehrin Akışı: Yaşar Kemal yazarlarını, Geniş Bir Nehrin Akışı: Yaşar Kemal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Adana- Sarıbahçe köyünden ırgat Memedo der ki;
Benim okumam yazmam yoktur. Kağıda kalem sürmesini bilmem ama Yaşar Kemal'i de, İnce Memed'i de bilirim. Efendim bu İnce Memed, vaktiyle Çukurova ağalarına karşı çıkmış, eşkıya olmuş. Bu çok mühim. Ağalara karşı çıkan herkes mühim. Böylesi insanlara ben her zaman saygı duyarım.
Sayfa 24 - KAYNAK YAYINLARI
Türkçemizin katıksız besinidir Yaşar Kemal, ruhsal besinidir. Türkçemizin temel dişlisi, sevdalısı, gönüllü kölesidir...
Sayfa 15 - KAYNAK YAYINLARI
Reklam
"En sağır insan, duymak istemeyen insandır" diye bir söz vardır. Bu söz, bu ülkeyi yönetenlerle bu ülkeyi sömürenler için söylenmiş olsa gerek. İşlerine gelmediği zaman üç maymunu oynarlar: görmedim, duymadım söylemedim... Çıkarları için yılanı bile kırkmaya çalışırlar.
Ahmet Taner Kışlalı, Yaşar Kemal'le yaptığı bir söyleşide Yaşar Kemal'e soruyor: "Bir köy çocuğu olarak, Köy Enstitüleri olayını nasıl değerlendiriyorsunuz?" Yasar Kemal: "Hoca geliyor, söylüyor, çocuklar ezberliyor. Bu, çocukları köleleştirme eğitimidir. Köle olan köle yapmaya çalışır. İnsanlar her yerde böyle yetiştirildikce barış olmaz... Biz Köy Enstitüleri ile eğitime, yaşayarak ve yaratarak eğitimi katmıştık. Böyle bir eğitime doğru gidilseydi, dünyada savaş olmazdı. Öyle yetişen insan, atom bombasını atamazdı. Çünkü o, doğayla, gökyüzüyle, eşyayla birlikte gelişen gerçek bir insan olurdu. 20.yüzyılda Türklerin yarattığı ve insanlığa armagan ettiği en büyük iştir Köy Enstitüleri.
Sayfa 158 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Yaşar Kemal, bugünlere geleceğimizi, özen göstermezsek dilimizin yozlaşacağını ta 11 Eylül 1960 tarihli yazısında belirtmiş ve yetkilileri uyarmıştı: "Önce kültürünü, dilini seveceksin ki, başkaları da sevsin. Sen bir Türkmen kocası Yunus'un kim olduğunu bilmezsen, onu yüreğinin başında duyup sevmezsen kimsecikler sevmez. Dadaloğlu'nu, Pir Sultan'ı, Sait Faik'i anlamazsan, sevmezsen, inanmazsan bunların varlığına, kimsecikleri inandıramazsın, kimseciklere sevdiremezsin kültürünü. Zorla da olsa hiç kimse senin dilini öğrenmez. ... Sen kültürüne, sanatçına gereksiz yaratıklar gibi bakarsan, el daha çok bakar."
Sayfa 153 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Binboğalar Efsanesi romanının Haydar Usta'sı ömrünü nasıl örs üstünde demir döverek geçirmişse, Yaşar Kemal de, sözcükler arasında geçirmiştir ömrünü. Dokumacı ustaları gibi durmadan söz eğirmiş, söz dokumuştur. Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana romanının kayıkçısı Poyraz Musa gibi Yaşar Kemal de, kayığıyla sözcük denizine açılmış, küreğiyle söz çekmiş, söz akıtmıştır hep.
Sayfa 143 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşar Kemal, "Kültür Sömürücülüğü" adlı yazısında şöyle diyor: "Sömürücülüğün karşısındaki en büyük güç, milli kültürlerdir. Sömürgeciler bir milleti tutsak kılmak, sömürmek için ilkönce o milletin kültürünü yozlaştırmaya bakmışlardır. Bunu da nasıl etmişler, o milletin kültürünün yerine kendi kültürlerini yerleştirmek istemişlerdir. Bugün Hindistan'da, Pakistan'da birçok gazete İngilizce çıkar. Büyük şairleri bile şiirlerini İngilizce yazmışlardır. Sömürgeciler, o milletin kültürünü yenmeden, uzun bir süre için o milleti yenemez, tutsaklık altında tutamazlar. Sömürücülükte yenilecek ilk amaç o milletin kültürünü yenmektir.
Sayfa 115 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Yörüklükte her şeye karışılırdı da, kızların gönüllerine karışılmazdı. İnsan soyu bu kadar yozlaşamaz, aşağılanamaz, küçülemezdi." Yörük kızlarında zorbalıkla kaçırma, kaçma olayı hemen hemen hiç olmaz. Herkes varacagı erkeğe kendi gönlüyle varır. Alevi Yörüklüğü, çokeşliliği reddeder. Tek eşlilikte kadını kutsayarak, kadının bir meta gibi kullanılmasını kınar.
Sayfa 75 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Yörüklükte toprağı sürmek, işlemek, sulamak bol ürün almak için toprağı suni gübreyle şaşırtmak, zorlamak geleneği yoktur. Yörükler için toprak bir sermaye değildir çünkü. Yörükler dogayı, insandan bağımsız, özgür, canlı bir "Toprak Ana" olarak bilirler.
Sayfa 71 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Kekik kokan, keklik öten yerde yayla, Saz biten, ördek öten yerde kışla" sözü, Toros Yörüklerinin yaşam felsefesini açıklar. Yayla tutkusu, özünde bir yükseklik, hareket ve genislik duygusudur. Havanın değişimini, yağmuru, karı, doluyu dağların yönlendirdiğine inandıklarından, dağların gücüne büyük saygı duyarlar. Gökyüzüne, Tanrı'ya yakın olmak, ruhsal olarak temiz olmak duygusunun adıdır Yörüklük.
Sayfa 59 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşar Kemal, önemli değisimlerin yazarıdır. Yaşadığı çağın can alıcı sorunlarını, topraksızlığı, zulmü ve baskıya karşı direnmeyi, gerici toprak ağalarının, gelismekte olan yeni tarım kapitalistleri karsısındaki çözülüşlerini, büyük insani yıkımları, eski ile yeni arasındaki çatışmayı, bu arada ziyan olan yaşamları, toplulukların ödemek zorunda kaldıkları ağır bedelleri yazmıştır hep. Ülkemizdeki her köklü değisime, kalemiyle ve sanatıyla eşlik etmiştir Yaşar Kemal.
Sayfa 58 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Çok katmanlı yapıtlardır Yaşar Kemal'in romanları. Her katında arkeoloji, höyük, mezar, söylence, masal, destan gerçeği yatar. Geçmiş yeniden canlanır.
Sayfa 38 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Yalanın gücü doğrunun güçsüzlüğünden degildir. Yalan teşkilat kurmuştur, doğru yalnızdır.
31 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.