Sabitlenmiş bir kağıt gibiydi sözleri Gılgamış'ın:
"Neden senden alınan yaşama hakkı, elimde kalıyor benim?
Üzgün gözlerime yansımayacak mı yakında suretin?
Derinlerine mi inmeliyim bu dünyanın, ölülere ayrılan dünyalara?"
Güneşi görmeyi arzuluyorum. Kendimi güneşin ışığına, aydınlığına kandırmak istiyorum. Benim için karanlık, aydınlık ve ışık kadar uzaktır. Lakin ölüm ne zaman güneşin ışığını görebilmiştir ki?