Aslında gerçek acılar – asıl felaketler- yaygın olanlar değil kişisel olanlardır. Acının en aşırı uçlarına katlanmak zorunda kalan kitlesel insan değil, birimsel insandır.
Ruhu bunaltan, çökkünlük verici, kalbi donduran bir şeyler vardı – bu öylesine büyük bir karamsarlıktı ki hayal gücü yüceltecek bir şey bulmaya ne kadar çabalarsa çabalasın, nafile olurdu.