Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Göçler Ülkesi

Lülüfer Körükmez

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bizdeki göç araştırmaları alanına çok önemli katkıda bulunacak zengin bir derleme. İşgücü göçü, göçün feminizasyonu, göç ve ayrımcılık, göçün sinemaya yansıması ve daha fazlası... • Göçler Ülkesi Derleyen: Lülüfer Körükmez ve İlkay Südaş
Sayfa 42 - Ayrıntı yayınları
Göçmen ve mültecilerin kabulüyle ilgili giderek sertleşen yasa ve düzenlemeler, esasen Avrupa'da ve komşu ülkelerdeki kaçakçı ve organize suç şebekelerine yaramakta; bunlar her yıl on binlerce göçmenle iş bağlamakta ve onları sömürmektedir. Bu kimseler göz göre göre hayati riskler alırlarken, gelişmiş (ve demokratik?) ekonomiler cazibesini korumaya devam etmektedir. (Stephane de Tapia)
Sayfa 40 - Schola Ayrıntı Yayınları, İlkay SüdaşKitabı okudu
Reklam
Göçün Kadınlaşması
Günümüzde göçmenlerin yarısını kadınlar oluşturmaktadırlar. Kadınların göç ettikleri ülkelerde genellikle düşük statülü işlerde çalıştıkları araştırmalar tarafından ortaya konmaktadır. Bunun nedeni, kadınların "kalifiye" olmamalarından değil, göç edilen ülkenin cinsiyete ve milliyete dayalı ayrımcı işgücü piyasasından kaynaklanmaktadır. Türkiye'de istihdam edilen göçmen kadınların büyük bir kısmının kendi ülkelerinde profesyonel meslek sahibi olmaları fakat Türkiye'de genellikle hizmet sektörü, tekstil, ev işleri gibi düşük statü ve ücretli işlerde çalışıyor olmaları ise, göç ettikleri ülkedeki ayrımcı işgücü piyasası savını doğrulamaktadır. (Cemile Gizem Dinçer)
Sayfa 98 - Schola Ayrıntı Yayınları, İlkay SüdaşKitabı okudu
"Avrupa kalesi" fikri (ya da onun diğer yüzü olan; tekrar icat ve inşa edilmesi gereken bir şey olarak "Avrupa'nın süzgeç-sınırları") ile günlük haberlerde gördüğümüz dramatik gerçekler birbiriyle çatışmaktadır. Şimdiye kadar sayıca 19.000'i aşkın insan Avrupa topluluğuna adım atmaya çalışırken canından olmuştur fakat eşyanın tabiatı gereği, denizde kaybolanların kaydı tutulmamaktadır. ... Sınırlara, üzerine kızılötesi kameralar yerleştirilmiş, en büyük ulaşım aracını dahi kontrol edebilecek güçte tarayıcı ekipmanlarla donatılmış yüksek duvarların ve elektrikli tellerin inşa edilmesi, ABD'de oluğu gibi Avrupa'da da, buralarda kendilerini ve ailelerini daha iyi bir geleceğin beklediğine inanan düzensiz göçmenler için caydırıcı bir unsur değildir. (Stephane de Tapia)
Sayfa 35 - Schola Ayrıntı Yayınları, İlkay SüdaşKitabı okudu
Statülerle birlikte çalışma hakkının düzenlenmeyişi, gelenlerin kayıtdışı istihdama yönelmelerine neden olmaktadır. Dolayısıyla hayatlarını idame ettirmek isteyen bu kişiler, "yasal olmayan" bir biçimde çalışarak, çoğu kez ucuz işgücü olarak görülmekte ve sosyal güvenlikten yoksun biçimde emek sömürüsüne maruz kalmaktadırlar. Diğer yandan, bu şekilde elde edilen kazancın vergilendirilememesi ve işgücünün tespiti bakımından da sorunlu bir durum oluşturmaktadirlar ancak sayıların öngörülenden çok artması ve kalış sürelerinin uzaması, gelenlerin hayatlarını idame ettirebilmeleri için gereken imkanların sağlanamamasına neden olmaktadır. Mevcut durumda Türkiye'deki Suriyeliler geçici korumaya tabii, yönetmelikteki tanımla 'geçici korunan' durumundadırlar. Bu durum YUKK(Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu) ve Geçici Koruma Yönetmeliği ile hukukilik kazanmıştır. ...mülteci statüsü alamadıklarından üçüncü ülkeye yerleştirilmeleri imkanı da bulunmamaktadır. Türkiye'ye gelen Suriyeli sayısı her geçen gün artarken, kalıcı çözümlerin üretilememesi; bu kişilerin mevcut hukuksal sistemden umutlarını kesip hayatlarını idame ettirecekleri ülkelere yasadışı yollarla ulaşmak üzere bu kez Türkiye'den göç etmelerine neden olmaktadır. BMMYK'nin Avrupa'ya ilişkin verdiği sayılarda, Suriyelilerin sayısının arttığını ve bir kısmının Türkiye'den Avrupa'ya geçtiğinin bilindiğini belirtmektedir. (Cansu Akbaş Demirel)
Sayfa 65 - Schola Ayrıntı Yayınları, İlkay SüdaşKitabı okudu
"Mülteci" kelimesi hem mülteciyi kabul eden devlet bakımından yükümlülükler, hem de mültecinin bizatihi kendisi bakımından hak ve yükümlülükler ortaya çıkarırken, "misafir" kelimesi uluslararası hukukta ve ulusal mevzuatta tanımlanan bir kavram olmadığından herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Dolayısıyla Suriyeliler için "misafir" söyleminin kullanılması gerekli incelemeler yapıldıktan sonra mültecilik statüsünü almayı hak etme ihtimali olan bireylerin bir statüden kaynaklanacak, başta çalışma hakkı gibi haklara erişememeleri ve ilgili devletlerin kendilerine karşı bir sorumluluklarının olmaması durumu ortaya çıkacaktır. Suriyelilere ilişkin belirsizlik halinin bu süreçte farklı sonuçları olduğu görülmektedir. Bunlardan biri, Suriyelilerin "mülteci" olmamalarının, devleti bazı yükümlülüklerden "kurtardığı" düşüncesidir. İlk olarak "misafir" kelimesinin kullanılması, uluslararası hukuka göre kişilerin temel hakları olan eğitim, sağlık gibi hizmetlerin, hak temelli değil, vicdani temelde sunulmasına neden olmuştur. Bu hizmetlerin devamlılığı ve insan hakları bakımından sorunlu hallerin oluşmasına neden olabileceğinden, geçici koruma ve misafirlik halinin de birlikte vurgulanmaması önem taşımaktadır. (Cansu Akbaş Demirel)
Sayfa 64 - Schola Ayrıntı Yayınları, İlkay SüdaşKitabı okudu
Reklam
Suriyelilere ilişkin tartışmalar göz önünde bulundurulduğunda Geçici Koruma Yönetmeliği'ndeki bir diğer dikkat çeken nokta da geçici koruma belgesinin Türkiye'de kalış hakkı sağladığı; ancak ikamet izni veya benzeri bir belge olmadığı ve sahibine Türk vatandaşlığına başvuru hakkı sağlamadığı ifadesidir. (Cansu Akbaş Demirel)
Sayfa 63 - Schola Ayrıntı Yayınları, İlkay SüdaşKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.