Zühd,kendisini aziz ve şerefli bilen kimsenin,dünyayı zelil ve
hor görerek ondan yüz çevirmesidir.
Çünkü insan dünyaya malik olup
onun karşısında kendisini frenlemezse zelil olur,dünyaya
karşı tavır koyabilirse izzete erer.
[Muhammed Fazl Belhi Hz.]
Bir gün biri Ebu Osman Hiri Hz.sordu:
- Dilim zikrediyor,fakat kalbim ona iştirak etmiyor, ne yapayım?Şu karşılığı verdi:
-Hâline şükret,hiç olmazsa bir organın sana itâat ediyor.Belki zamanla kalbin de ona uyar.
"Nefsinin isteklerini sana ihtiyaç duymayacak ve seni rahatsız etmeyecek seviyeye indir.Evet nefssiz olmaz,ondan geçemezsin; amma sen ona hâkim olmaya bak, o takdirde yücelirsin.Fakat tersi gerçekleşecek olursa o zaman zilletin çukuruna düşersin."
[Muhammed Fazl Belhi Hz.]
Tasavvufta "ibnü'l-vakt" anlayışına uygun şekilde "en faziletli amel,
Hakk'ın emrine muvafık olarak vakitleri değerlendirmektir" derdi.
Her vakitte o vakte en uygun amelle meşgul olmanın gereğini söylerdi.
[Ebu Abdullah Mağribi Hz.]
"Su-i zandan kaçınır,herkes hakkında hüsn-i zan beslemeye çalışırdı: "Gözümün önünde bir hata işleyip kaybolan kimseye sû-i zan beslemem,onun tevbe etmiş olacağını düşünürüm" derdi.
[İbnu'l Cella Hz.]