Geçmişte okuyup unuttuğum kitaplardandı, yenilerini beklerken tekrar okumak istedim.Gördüm ki gerçekten zaman ilerledikçe görüş,anlayış fazlasıyla değişiyor.
Öncelikle kitabın ismi konu ile çok uyumlu.Aslında esas konu çift terapileri (basit bir dille ilişkiler üzerine yoğunlaşmamış!!!)
fakat direk bu bilgileri aktarmak yerine aracı bir kişi ile yapılan iki düşünürün e-mail ortamındaki yazışmalarla hikayeleştirmiş.Bu sayede yazar hem kendi görüşünü, hem de zıt görüşleri belirtebilmiş. İlk yarıyı atlatınca biraz daha üzerinde yoğun düşünce isteyen bölümler var.
Belirtmek isterim ki sadece ilişkiler,çiftler üzerine yazılmış bir kitap değil esas konu bu olsada.Kendini tanımanın önemi, kendimizi özleşteşleştirdiğimiz konum, bundan ibaret olmadığımız, kimliğimizi belirleyen geçmişimizdeki olaylara olan bağlılık gereksinimi, var olmak için birilerine ihtiyaç duymanın ne denli doğru olduğu gibi konular da fazlaca yer almakta.
Çok fazla tekrar var,belki de okurun anlamayacağını düşünerek farklı şekillerde anlattı, çünkü gördüğüm kadarıyla anlatım için hep zor yolu tercih etmiş.
En çok vurgulanan konuyu alıntılayıp sonlandırıyorum.
"Karşımdaki insandaki bir şey beni rahatsız ettiği zaman, gerçekte kendimden rahatsızlık duyuyorum demektir ve bu her zaman böyledir.O rahatsızlık her neyse onunla ilgili bir iç çatışmam olmasa, ötekinin o özelliği beni asla rahatsız etmez.Benim sorum her zaman 'onun bu özelliği beni neden rahatsız ediyor? Benimle ilgisi ne?' Olmalıdır.
Kısaca , çatışmaları kendi kişisel gelişimimiz için kullanmamız önerileri ile bol bol karşılaşacaksınız.
