Umut. Onu bulmanın çok zor olduğu anlar olacaktır. Onun yerine nefret etmeyi seçmenin çok daha kolay olduğu anlar. Ama huzur bulmak istiyorsan, ilk önce bunun mümkün olduğunu umut edebilmelisin.
Bir anlık bir sessizliğin ardından, bütün Yeraltlılar gülmeye başladı. Kahkahalar sürdü gitti. Gregor neyin komik olduğunu tam olarak anlamamıştı, ama karanlığın vücudundan çekildiğini hissederek onlarla birlikte güldü.
Burada bir deyişimiz vardır. 'Cesaret sadece, sen sayabildiğinde sayılır.' Sen sayabiliyor musun, Bot?
We have a saying down here. 'Courage only counts when you can count.' Can you count Boots?
Gregor artık günün sonunda kimin ayakta kalacağını düşünmekten, bu kısma bir türlü gelemiyordu. Devam ederek kehanetin son kıtasını okumaya zorladı kendini.
'Son ölecek kişi nerede duracağına karar vermeli.
Sekizin kaderi onun ellerinde.
O yüzden dediklerine kulak verin, sıçradığı yere dikkat edin,
Yaşam; ölüm olabileceği gibi, yine ölümdür yaşamın getirdiği.'
"Bu son kısmı anlamadım." dedi Gregor.
"Ne ben ne de başkası anlayabildi. Üstü çok örtülü. Sanırım son ana kadar, hiç kimse ne anlama geldiğini tam olarak anlayamayacak." dedi Vikus.