Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülünç Hakikatler

Osman Yüksel Serdengeçti

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Konya ve İnkılâplar
İnkılap edebiyatında, devrimcilerin dilinde "Konya" dendi mi, hemen irtica akla gelir. Halbuki bu toprakta dünyanın en büyük gerçek inkılâpçılarından biri yatmaktadır. Bizim Serdengeçti, Konya'yı çok sever. Kendisine "Konya ve Konyalı hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sual soran bir arkadaşına: – Konya'nın her kuvvetli varlık gibi kendini saydıran, kabul ettiren, hükmeden bir ruhu vardır. Konyalı benzemez, benzetir. Uymaz, uydurur. Şu güya keçe şapkalara bakınız. Ufak bir kıvrıntı ile eski keçe külahlar şapka oluvermiş. Denilebilir ki Konya inkılâba değil, inkılâp Konya'ya uymuştur.
bildiğiniz tüm madrabazları unutun
Bir arkadaşım anlatmıştı... Diyarbakır'da akrep çok olurmuş. Bir zamanlar belediye ilân etmiş. Kim bir akrep getirirse 5-10 kuruş vereceğim diye... Birkaç madrabaz dişili erkekli bir hayli akrep toplarlar. Bir araya korlar, çoğaltırlar. Bu suretle belediyeden bir hayli para sızdırırlar. Bu işi bir gelir membaı haline getirirler. Akrepleri toplayacağımıza akrepten de beter olan bu insanları toplamalı... Daha iyi olur.
Sayfa 59 - madrabaz: dalavere çeviren, hile yapanKitabı okudu
Reklam
Bir zamanlar dünyaya ahlâkı ile örnek olan bu milleti ne hâle getirdiler bir görün.. Söve söve bitiremedikleri padişahlar devrinde Avrupa içlerine akın eden Osmanlı ordusu, gâvur topraklarından geçerken bağlara uğrarlar, üzüm yerler. Bakarlar ki sahipleri yok. Herkes ne kadar üzüm yemişse o kadar akçeyi teveklerin kütüklerine bağlarmış... Ya şimdi?! Hırsızlık bir nevi açıkgözlük, beceriklilik hâline geldi. Şimdi birisi hırsızlık yaptı mı gayet tabiî karşılanıyor.
Serdengeçti'nin arkadaşlarından Arif Emre'nin bir oğlu daha olmuştu. Arif Emre kendisine bu müjdeyi verince şöyle dedi: – Vallahi mecmua çıkarmaktansa çocuk çıkarmak daha iyi. Hiç olmazsa savcı onda suç unsuru aramaz, tetkike almaz.
Şefler, liderler, geneller geziye çıktılar. Alkışlar, mitingler, kurbanlar gırla gidiyor... Bu ne taşkınlık, bu ne çılgınlık?! Ah şu bizim millet yok mu, şu bizim millet... Ne yaptığını bilmiyor. Kurban kime, kimin için kesilir hey gafil... Allah için, Allah'a değil mi? Hayvanlara acıyorum. Hayvanlardan çok bizim millete. Zira esas kurbanlık koyun odur. Hem de kimin yoluna, kimin yoluna... Kimin yolunda kurban oluyor, kurban kesiyor.
Konya Cezaevinde, vaktiyle Bursa hapishanesinde bulunmuş, Nâzım Hikmet'i gayet iyi tanıyan mahkûmlardan biri anlatmıştı: Ben Bursa'da iken mahkûm arkadaşlardan biri komünizmi merak eder. Doğru Nâzım Hikmet'in yanına gider. Sorar Nâzım Hikmet'e: "Ağabey, komünizm nedir?" Nâzım, cebini göstererek: "Sok elini buraya" der. Mahkum çekinerek sokar. Ne kadar para varsa al! der Nâzım. Mahkum alır. İki yirmibeş kuruşluk varmış. Kızıl şair, 25 kuruşluklardan birini ona verir, birini kendisi alır: İşte, der, komünizm budur. Bu hareket mahkûmun hoşuna gider. Nâzım Hikmet'le lâubali olmaya başlar. Bir gün elini cebine sokuverir. Bakar ki iki elli liralık var. Birini Nâzım Hikmet'e verir, birini kendi almak ister. Fakat komünist şair dehşetli kızar, adamı yanından kovar ve elli lirayı zorla alır. Bu hadiseyi dinledikten sonra, meğer dedik, komünizm ne kadar da ucuzmuş: Olmuşu 25 kuruş.
Reklam
Osman Yüksel, Serdengeçti'de neşrettiği "Ayasofya" yazısından dolayı mahkemeye verilmişti. Bir hayli gürültülere, heyecanlı sahnelere vesile olan bu mahkemede, Savcının "Efendim Ayasofya aslında zaten kilisedir; maznunun bu mesele üzerinde ısrarla durması, böyle heyecanlı, kışkırtıcı yazılar yazması manasızdır" deyince, Serdengeçti: "Muhterem hâkimlerim, aslında Anadolu da diyar-ı Rum'du. Aslında böyleydi, böyle söyleniyordu, diye güzel Anadolumuzu Rumlara peşkeş mi çekeceğiz? Sayın savcımızdan soruyorum: Kendi zihniyetlerine göre bizim de aslımızın maymun olduğu söyleniyor. İddia makamında bulunan savcımız kendisinin maymun olduğunu söyleyebilir mi?" Bunun üzerine hâkimler biraz daha gülmüşler, savcı biraz daha kızarmış. Fakat iddiasında ısrar etmiş ve Serdengeçti de sesini tekrar yükselterek: – Karşımda Müslüman Türk Milletinin müddeiumumîsini değil, bir müddeihususî, Atinagoras'ın hususî mümessilini görüyorum! Ürperiyorum, ürperiyorum... dedi. 10 dakika bir fasıladan sonra... Karar tefhim ediliyor: Beraat!
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.