Günlük (1887-1925) 1. Cilt
André GideGünlük (1887-1925) 1. Cilt Gönderileri
Günlük (1887-1925) 1. Cilt kitaplarını, Günlük (1887-1925) 1. Cilt sözleri ve alıntılarını, Günlük (1887-1925) 1. Cilt yazarlarını, Günlük (1887-1925) 1. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bursa, 1914
Bir yöreyi sevmeye başlar başlamaz, orada yaşamak istiyorum. Ama burada arkadaşlık kuramazdım. Yalnızlığım bir tek ağaçlarla, akarsuların sesiyle, asmaların pazar sokaklarının tepesinde ördüğü gölgelerle akraba. Halk çirkin; uygarlıkların arkasında bıraktığı köpük.
Sayfa 919 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bursa, 1914
Gür bahçeli Bursa, saflığın gülü, çınarların gölgesindeki uyuşuk gül, nasıl oldu da gençliğimde tanımadım seni? Daha şimdiden mi? Bir anıda mı yaşıyorum? Bu küçük cami avlusunda oturan, soluyan, seni seven ben miyim gerçekten? Yoksa seni sevdiğimi düşlüyor muyum yalnızca?.
Sayfa 919 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bursa, 1914
Ah! Ah! Her şeye yeniden, en baştan başlamak vardı! Heyecanın süt gibi süzüldüğü hücrelerin eşsiz yumuşaklığını bayıla bayıla yaşamak...
Sayfa 919 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ayağımın dibinde, aydınlık bir huzurun yayıldığı Bursa'nın Sahil yeşili. Ortalık durgun. Havanın duruluğu anlatılacak gibi değil; gökyüzü düşüncelerim gibi açık.
Sayfa 919 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bursa, 1914
1. Murat Camii'nin bahçesinde, balkon biçimindeki taraçanın ortasına, suyun şırıl şırıl aktığı fıskiyeli havuzun yanına değil de taraçanın tam soluna, boyalı ahşap bir kameriyenin altındaki daha küçük bir fıskiyeli havuzun mermer kenarlığına oturdum. Havuzun derin ve serin göbeğindeki yuvarlak basit bir delikten kabaran su titreşiyor, sessizce fışkıran bu kaynak suyuna eğilip bakıyorum uzun uzun. Yine havuzun dibinde, ama yanda, benzer bir ağız suyu içiyor. Suyun bir an için oyalandığı bu mermer yüzeyde küçücük sülükler geziniyor.
Caminin beyaz duvarında bir çınarın gölgesi kımıldıyor. Basit, neredeyse kabartmasız bir yavru kemer, Siena'da olduğu gibi, ama bambaşka bir anlayışla, daha yeni iki yavru kemerin üstünde yükselip onları birleştiriyor. Kabartmanın içlerinde, bir kırlangıç sürüsünün yuvası. →
Sayfa 919 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yunusların bayram ettiği güler yüzlü deniz. Asya yakasının albenisi; sürülerin gölgelerine sığındığı sık yüksek ağaçlar.
Bursa, 1914
Sayfa 919 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İstanbul notları, 1914
Türk giysisinden daha çirkin bir şey düşünülemez, ırka da gerçekten yaraşıyor.
Ey Haliç, Boğaziçi, Üsküdar kıyıları, Eyüp'ün servileri! Dünyanın en güzel manzarasına bile kaptıramam gönlümü, orada yaşayan halkı sevemediysem.
İstanbul'dan ayrılmanın sevinci, orayı övmeyi başkalarına bırakıyorum ...
Sayfa 918 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İstanbul notları, 1914
Her şey buraya, Venedik'te olduğu gibi, Venedik'ten de fazla, zorla, parayla getirilmiş. Topraktan doğan hiçbir şey yok; onca ırkın, tarihin, inancın ve uygarlığın sürtüşmesiyle, çatışmasıyla ortaya çıkan bu kalın köpüğün altında yerli hiçbir şey yok.
Sayfa 918 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İstanbul tüm önyargılarımı doğruladı ve yüreğimin cehenneminde Venedik'in yanına yerleşti. Bir mimariye, bir cami kaplamasına hayran oluyorsunuz, ama sonra onun Arnavut ya da İran işi olduğunu öğreniyorsunuz. (bu zaten aklınızdan geçiyor) →
Sayfa 918 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Arkadaşım "resim eğitimi aldığı" Lozan'dan dönen genç bir Türk'le, bir paşanın oğluyla konuşmaya başlıyor, ailesinden ilk kez ayrılmasının üstünden yedi ay geçmiş; eve kolunun altında bir Zola kitabıyla dönüyor: "çok sevdiğini" söylediği Nana, "Madam Gyp'in kitaplarını" da almış. Canı gönülden "Jöntürk" olduğunu söylüyor, Türkiye'nin geleceğine inanıyormuş; ama bu ona inanmama engel oluyor.
Sayfa 918 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu