Gürültülü Yalnızlık

Bohumil Hrabal

En Eski Gürültülü Yalnızlık Gönderileri

En Eski Gürültülü Yalnızlık kitaplarını, en eski Gürültülü Yalnızlık sözleri ve alıntılarını, en eski Gürültülü Yalnızlık yazarlarını, en eski Gürültülü Yalnızlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
düşünce mücadelesi herhangi bir silahlı mücadele kadar korkunçtur. rimbaud
Sayfa 28
avluya çıkarken sendeliyordum, keyiften yüzü ışıl ışıl olmuş şefim hedvicka adındaki bir satıcı kızı tartıyordu, ah, o, iş üstündeydi! ben nasıl kitaplara düşkünsem şef de kızlara düşkündü, hepsini aynı şekilde tartıyordu: önce kağıtlarıyla, sonra da tek başlarına; sonra ağırlıklarını küçük bir deftere kaydediyordu, çevresindeki hiçbir şeyi görmeden kızlarla gülüp şakalaşıyordu, tartının üzerinde fotoğraflarını çekmek istercesine hazırlıyordu onları; her seferinde, sarılıp memelerini ellerken berkel tartıları konusundaki ayrıntıları anlatıyordu; ibrenin işleyişini gösterirken, tıpkı bugün hedvicka'ya yaptıgı gibi kızların arkasına geçiveriyor, elleriyle kalçalarını sarıyor, yüzünü saçlarına gömüp aç kurt gibi kokusunu içine çekiyordu... ne sevinç çığlıkları, ne iltifatlar; son tartma işleminden beri hedvicka şişmanlamamıştı! şef iki eliyle kızın tartıdan inmesine yardım ediyor, küçük bağırışlarla belini kavrıyor... hoop, burnunu memelerin arasına sokuyordu. sonra tartılma sırası ona geliyordu, kişniyor, gencecik bir dişi geyik görmüş ihtiyar bir geyik gibi böğürüyordu; hedvicka da onun ağırlığını, hiçbir yere açılmayan bir kapının yan tarafına yazıyordu.
Sayfa 79
Reklam
yaşayan her şeyin mutlaka bir düşmanı var.
Sayfa 93
96 syf.
·
Puan vermedi
Modernleşmeye ayak uyduramayan bir işçinin,ölüm, felsefe ve bira içeren öyküsü. ... çünkü göklerin insanca bir yanı olmadığını biliyordu ve düşünen bir insanın daha fazla insan olmadığını.
Gürültülü Yalnızlık
Gürültülü YalnızlıkBohumil Hrabal · Tavanarası Yayınları · 2005578 okunma
35 yıldır litrelerce bira içiyorum, sevdiğimden değil -ayyaşlardan nefret ederim- düşünmeye yardımı olsun diye, metinlerin içine daha iyi girebilmek için içiyorum, çünkü eğlenmek, zaman öldürmek ya da daha kolay uykuya dalmak için okumam ben; on beş kuşaktır okuma yazma bilen bir ülkede yaşayan ben, okumak sonsuz bir uykuya dalmamı engellesin, korkudan tir tir titretsin beni diye okuyorum, çünkü hegel gibi, yüce gönüllü birinin ille de asilzade olması ya da bir suçlunun ille de cani olması gerekmediğini düşünüyorum.
Kendi kendime kalabilirim çünkü yalnız değilim, sadece tek başımayım, dü­şüncelerle dolu bir yalnızlığın içinde yaşarım; ilksizlik ve sonsuzluğun Don Kişot’uyum biraz, ilksizlik ve sonsuzluğun benim gibilere karşı bir zaafı var galiba.
Reklam
Yazmayı bilseydim insanların en büyük mutsuzlukları ve en büyük mutlulukları üzerine bir kitap yazardım. Kitaplardan, kitaplar aracılığıyla öğrendim ki gökler insancıl değil, ne gökler insancıl ne de omuzlarının üzerinde kafası olan bir insan öyle, insanlar insancıl olmayı istemediğinden değil ama sağduyuya aykırı bu durum da ondan.
Aklımda sadece sandburg'un şu dizeleri vardı: insandan geriye bir kutu kibrit yapmaya yetecek kadar fosfor ve bir idamlığım çivisini dövecek kadar demir kalır sadece.
Felakete gözümü kırpmadan soğukkanlılıkla bakacak, duygularımı bastıracak gücü çoktan bulmuştum kendimde, işte o zaman yıkımdaki güzelliği kavramaya başladım.
TavanarasıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.