Kadınlar ondaki doğal ve tatlı aşık yeteneklerine uzaktan imrenirlerdi. O'nun tercih ettikleri ise, güzel kenar mahalle kızlarıydı. Onlardaki davranış sadeliğinden, cömert tenden ve boş beyinden fazlasıyla keyif alırdı. Onları bir müşterinin kasapta pirzola seçtiği gibi seçerdi. Bu seçimde duygu değil, kanını kamçılayan ilkel bir dürtü rol oynardı.
"Bu önemsiz yaratıklar sürüsünü aynı anda sarabilmek için binlerce kolum, binlerce dudağım binlerce...şeyim olsum isterdim." diye yazacaktır öykülerinin birinde. "Mademki kadınlar bazı haklar istiyorlar, onlara sadece bir hak tanımalıyız: Hoşa gitme hakkı."
Atletizm vücudu ve cinsel gücü O'nu öne çıkarıyordu. Alnına züppece dökülen kıvırcık saçları, kısa ve dik burnu, boğa gibi kalın boynu, parlak ve sert bakışlarıyla gerçek bir erkek güzeliydi. Sakalını kandil ışığında düzeltirken dağladığından beri artık sadece kalın bir bıyık bırakıyor, bu da öpüşlerini okşayıcı kılıyordu.
Soğuk bir rüzgar bulutları sürüyor ve açılan gökyüzünde , sayısız yıldızların parıldamakta olduğu görülüyordu. Bir müddet sonra, yıldızların parlaklığı soluklaşıyor ve gökyüzü, doğu tarafından olmak üzere pembeleşiyordu.