Güzellik ve Yücelik Duyguları Üzerine Gözlemler
Immanuel KantSözler ve Alıntılar
"Kant'a göre, güzellik ve yücelik duyguları insan doğasının kendine özgülüğü içinde nesnel olarak belirlenebilecek ve üzerine tartışılabilecek istisnai bir yer teşkil etmektedir. Kuşkusuz, duygularımız arasında güzellik ve yücelik duygularının özel bir yeri vardır, çünkü onlar doğal, toplumsal ve kelimenin en geniş anlamıyla duygusal ve düşüncel ideallerimizi ifade ederler."
Sayfa 32 - Giriş - Güzellik ve Yücelik DuygularıKitabı okudu
Bir insan ancak bir eğilimi tatmin ettiği ölçüde kendini mutlu gördüğü için, ona olağanüstü yeteneklere gerek duymadan büyük hazlar yaşatabilen duygu kesinlikle hafife alınamaz.
"Gece yücedir; gündüz güzeldir. Yücelik duyarlılığına sahip mizaçlar, bir yaz akşamının sakinliğiyle, yıldızların titreyen ışıkları gecenin kahverengi gölgelerini yararken ve yalnız ay doğarken, dostluk, dünyayı küçümseme ve ebediyet duygularının içine yavaş yavaş çekilirler. Işıltılı gündüz yoğun gayreti ve bir sevinç duygusunu kamçılar. Yüce harekete geçirir, güzel büyüler. Tam bir yücelik duygusu yaşayan bir adamın edası ciddi, bazen sert ve şaşkındır. Diğer yanda, canlı güzellik duyumu gözlerde parıldayan neşeyle, gülümseten özelliklerle ve çoğu kez işitilebilir sevinçle kendini belli eder."
Sayfa 51 - 1. Bölüm - Güzellik ve Yücelik Duygularının Farklı Nesneleri ÜzerineKitabı okudu
"Herkes büyük sahnedeki eylemleri kendisinde baskın olan eğilimlere göre gerçekleştirdiğinden dolayı, aynı zamanda, kendisine dışarıdan bakanın gözüne göründüğü şekliyle davranışının yerindeliğine ilişkin yargıda bulunmak için, düşüncede kendi dışındaki bir bakış açısına geçmeye yönelik gizli bir dürtü tarafından harekete geçirilir."
Sayfa 71Kitabı okudu
"İnsan doğasının güzelliğine ve asaletine yönelik köklü bir duygu ve zihnin, kişinin tüm eylemlerini, evrensel bir zeminmiş gibi buna dayandırmaktaki kararlılığı güçlüdür ve değişebilir bir sevinçle ya da uçarı bir kimsenin kararsızlığıyla hiçbir şekilde uyuşmaz."
Sayfa 62Kitabı okudu
"Durmadan çene çalan kişi ahmaktır. Akıllı kişilerin bile arada bir gevezelik ettiği ve işleri altüst etmeksizin aklı fikri kısa süreliğine askıya almak için kişinin zekasının zayıf olmasının gerekmediği kolayca fark edilir. Sözleri ya da hareketleri insanı eğlendirmeyen ya da duygulandırmayan kişi yavandır."
Sayfa 56Kitabı okudu
"Zira dış algı organlarımız aracılığıyla diğer beni kendimizden bağımsız olarak algılarız. Anlamak için bu yeterli değildir. Bunun için, kendimizi, tasavvur yetimizi kullanarak diğer benin yerine koymamız gerekmektedir.
Bütün değerlerimizden, duygu ve düşüncelerimizden tamamıyla soyutlayıp kendimizi diğer benin yerine koyduğumuzda onun gerçekten ne hissettiğini ve düşündüğünü hisseder ve düşünürüz, duygu ve düşüncelerinin durumuna uygun olup olmadığı konusunda bir kanıya varabiliriz. Kısacası, diğer beni, ancak kendimizi diğer benin yerine koyup onunla bir nevi aynı kişi olduğumuz zaman anlamaya başlarız. "