Sözler ve Alıntılar
Gelecekte daha az adres soracak olan insanların yaşadığı kentte kaybolmak gibi bir derdi olmayacak. Oysa kenti yaşanılır ve anlamlı kılan, burada yaşayan insanlara kaybolabilme imkânı vermesidir. Kaybolma, heyecanı, telâşı ve keşfi yaşatır.
"Kapılar, kapı kolları, tokmak ve halkaları insanları mimari yapıyla, haneyle olan ilk bedensel gelişimini sağlayan nesnelerdir. Bu anlamda eve gelen bir yabancı için hane halkının temsiliyetini üstlenen bu nesneler, dokunsal ve görsel bir selamlaşma aracı haline gelir. Konuklar hane halkı ile iletişim kurmadan önce yaşayan bir mimari unsur olarak evle selamlaşır, tanışır ve iletişime girer."
Sayfa 53Kitabı okudu
"Yuva, mimari bir biçim olarak 'mesken' ve resmî bir mahal (location) olarak 'ikamet yeri'nin aksine, inşası ve anlamı hiç bitmeyen yerdir. Her zaman eksik olduğunu düşündüğümüz şeyleri tamamlamamıza imkân verir. Kendi kusurlarımızı onunla paylaşır, onu, tekniğin ve estetiğin koşullarıyla kusurlarımıza ortak ederiz. Bir yuva olarak ev, ana rahmine dönmenin, her şeye yeniden başlayacak, her şeyi yeniden kuracak olma özgürlüğünün düşsel ve temsilî mekânıdır.
Sayfa 229Kitabı okudu
Herhangi bir insana dair fikir yürütmenin en etkin yollarından biri, yaşadığı mekânı bütün yönleriyle keşfetmektir. Mekâna değerini veren, gözün görmeyi ummadığı bir şeyi keşfetmenin gücüdür.
"Mekân, yalnızca mimari formlar ve elemanlarıyla değil; içindeki nesnelerin nitelikleriyle ve onlarla kurulan ilişkilerle okunmayı gerektiren bir evreni öngörür."
Sayfa 40Kitabı okudu
"Türk kentlerinde geleneksel ev ile sokak yaşamı, günümüzle kıyaslandığında fiziksel ve sosyal olarak büyük oranda birbirinden yalıtılmış ve örgütlenmemiş bir formdadır. Batı'daki çoğu kentle kıyaslandığında Türk kentlerindeki sokaklar ve kaldırımlar, rasyonel bir planlamanın sonucu olarak değil, zamanla 'kendiliğinden' eklemlenerek oluşan, doğal bir kurgu olarak gelişirler."
Sayfa 199Kitabı okudu
Modern mekan, onu bir müze gibi düzenleyen, karmaşıklaştıran, mekanın yeniden üretimi için jestlere nesneyle zorunlu bir ilişkiyi dayatan gelenekselin “yükünü” büyük oranda hafifletmiştir.
Sayfa 149 - İletişim YayınlarıKitabı okudu