Geç kalan bir inceleme... Ama Sait Faik'in dediği gibi "yazmasaydım, çıldıracaktım."
Serap Hanım, namı diğer Güllü.. Zaloğlu Ramazan'ı def etmiş kendini çiftlik ağası, partici, akıllı, güçlü, kuvvetli Muzaffer Beyin aşkına adamıştır. Bu aşk Bütün çiftliği ve köyü yakıp kavurmaktadır. Her şey günlük güneşlik giderken Muzaffer Beyin tokatını unutamayan Hıdıroğullarının Habip, Muzaffer Bey'i hain bir pusuda kör bir kurşunla öldürür.. Dul kalan Güllü, hamile hali ile çiftlikte Makinist Şerif usta ile çiftlik işlerini yürüten Muzaffer beyin dostu Zekai arasında bocalamaktadır. Güllü aradığını çiftliğin genç avukatında bulduğunu sandığı anda Habip yine ortaya çıkar. Hanımın Çiftliği'ni ateşe verir ve Güllü'nün canını alacakken çocuğu hatrına vazgeçer. Çiftlik ve Güllü artık bambaşka bir boyuta geçer...
3. Kitabı da okuyup seriyi bir an önce tamamlamak niyetiyle tüm Orhan Kemal romanlarını okuma gayesindeyim nasipse...
Okuyalım.. Okutalım.. Teşekkürler Orhan Kemal