Harry Potter serisinin en kalın kitabıydı Zümrüdüanka yoldaşlığı.
Başta baya gözüm korkmadı desem yalan söylemiş olurum. Çünkü 975 sayfaydı ve sanırım hayatımda okuduğum en kalın kitap olma ünvanına sahip oldu kendisi.
Kitabımızda Karanlık Lord'un bir önceki kitapta geri dönmesinin etkileri okuyoruz daha çok. Bir kesim döndüğüne inanırken bir kesim bunu yalanlama peşinde.
Harry'nin başı daha kitabın başında belaya girmeye başlıyor ve bu kitap boyunca farklı olaylarla sürüp gidiyor. Hele o cezalar kanımı dondurdu.
Seride bu zamana kadar beni en çok gülümseten kitaptı. Bazı diyaloglar gerçekten komikti.
Aynı zamanda en çok sinirlendiğim kitap da yine buydu.
Sanırım bütün bu etkileri sebebiyle bir an olsun sıkılmadan bitirdim.
Kitapta beni deli eden kötü karakterin yanında Harry'nin ergen tavırları ve tripleri de hayli dişlerimi sıktırdı. Mantığını kenara bırakması, başının dikine gitmesi, tavsiyeleri asla umursamaması, yanlış değerlendirme ve tahminleri, yaşananlardan sonra da yersiz öfke nöbetleriyle ağzına bir tane patlatma isteğimi uyandırdı.
Özellikle de bu tavırlarından sonra verilen kayıp büyük haksızlıktı. İyi ki yazar bu ölüme öyle çok ağırlık vermeden geçmiş. Çünkü çok etkilenirdim. Biliyorum.
Nasıl biteçeğini merakettiren çok güzel bir kitaptı. Filmden de hayli farklıydı. yazarın dili, anlatım tarzı yine muazzamdı.
Fantastik severler mutlaka okumalı.