Haset ve Rekabet
Leyla NavaroSözler ve Alıntılar
Pamuk Prenses masalındaki 'üvey anne', aslında gerçek annedir. Kızının (Pamuk Prenses'in) büyüyüp serpildiğini izlemekte ve bu arada da toplumsal ataerkil bakışta gençlik ve çekiciliğini kaybetmekte olan kadın/anne'dir. Ancak gerçek annelere haset ve kıskançlık yakıştırılmaz ve annelerin bu gibi güçlü, 'zarar verici' duygulardan arınmış olması beklenir. Bu nedenlerle de klasik masallarda acımasız ve haset dolu bir 'üvey anne' imgesi yaratılmıştır. Pamuk Prenses gibi Külkedisi'nde de, kıskanç anne (ve kız kardeşler) 'üvey' olarak kurgulanmışlardır. Bunun temel nedeni, öz anne ve öz kız kardeşlere kıskançlık, haset ve rekabet duygularının toplumca yakıştırılmamasıdır.
Sayfa 60 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Haset psikoloji ve psikanalizde önemli bir yer tutar. Freud haseti, öncelikle toplumsal cinsiyet rolleri açısından ele almıştır. Küçük kızların penis eksikliği hissettiklerini ve bu eksikliğin kızlarda (ve kadınlarda) aşağılık, ikincillik duygusu yarattığını öne süren Freud, haseti öncelikle kadınların yaşadığı bir duygu, yani "penis-haseti" olarak tanımlamıştır (Freud, 1925).
Sayfa 17
Dayandığımızı düşündüğümüz en yakınlarımızın muhtemel bencilliği, aslında dünyadaki varoluşsal yalnızlığımızla yüzleştirir bizi. Sevginin, sorgusuz özveri üstüne kurulmuş olduğunu varsayarken bunun bir yanılgı olduğunu görmek, en yakınlarımızın bencilliğiyle yüzleşmek, büyümenin sarsıcı gerçeklerinden biridir.
Sayfa 73Kitabı okudu
Erkekler reddedilme ya da aforoz edilme karşısında kadınlar kadar kırılgan değildir.
Reddedilme, dışlanma ve aforoz edilme, rekabet durumlarında kadınların kullandığı ceza yöntemleridir; kadınlar bu gibi sonuçlardan korkar ve derinden zarar görür.
✓ Başarılı erkeklerin etrafında genelde hem erkekler hem de kadınlar toplanır.
Başarılı kadınlar genelde hem kadınlar hem erkekler tarafından terk edilir ya da yalnız bırakılır.
Sayfa 134 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Haset eksiklikle tanımlanır, yani gerçek ya da hayali bir eksiği simgeler. Kıskançlık ise kayıp korkusuyla devreye girer.
Haset kendinde olmayanı veya bir başkasında olanı elde etme arzusudur. Kıskançlık ise elde edilmiş olanı kaybetmeme isteğidir.
"Haset etmek acı verir çünkü:
Eksiklik duygusu, yetersizlik, küçük düşme, değersizlik, özgüven kaybına yol açar. İçerleme, kırgınlık, kızgınlık, öfke, hırs, intikam, nefret gibi duygular haset nedeniyle yaşanır. Saldırganlık, yok etme, zarar verme, ortadan kaldırma arzusu gibi ilkel dürtüler harekete geçer. Bu dürtüler nedeniyle iç kargaşa, huzur kaybı, kaygı, saldırganlık, korku, suçluluk gibi çapraşık ve zorlayıcı duygular deneyimlenir."
Sayfa 16 - Remzi KitabeviKitabı okudu