Ben denizkızı, siz gökyüzünde bir turna kuşu. Siz Güneş, ben Ay... Nasıl sürdürürüz sevgimizi? Ancak kırk yılda bir, ben su yüzüne çıkarsam, siz de kıyılara gelirseniz birlikte olabiliriz ya da Güneş tutulursa...
Mutluluğunu anlatacak birilerini düşündü, ama bulamadı. Duygularını içtenlikle paylaşabileceği hiçbir dostu yoktu. Zaten içindeki bu coşkuyu hangi sözcüklerle dışa vurabileceğini bilmiyordu. Ne diyebilirdi ki?
Başlardaki serpuslardan artık vazgeçmek gerekiyordu. 2. Mahmut bundan da çok rahatsız oluyordu. Her şeyden önce kendi başındaki kavuğu çıkardı ve fes giydi. Din elden gidiyor diye şeriatçılar kıyameti kopardılar ama daha sonra da fes onların simgesi oldu...