En Eski Hava Kurşun Gibi Ağır kitaplarını, en eski Hava Kurşun Gibi Ağır sözleri ve alıntılarını, en eski Hava Kurşun Gibi Ağır yazarlarını, en eski Hava Kurşun Gibi Ağır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen
benim
minare boyunda çam gövdeme,
yumuşak
beyaz
bir kurt gibi girdin,
kemirdin!
Ben
bağırsaklarında solucan Makdonaldı besleyen
İngiliz amelesi gibi taşıyorum seni içimde!
Biliyorum kabahat kimde! Nazım Hikmet Ran
"Gerçek şair dediğin, bizim Mevlana'dan, Yunus Emre'den, Tevfik Fikret'ten, Yahya Kemal'den, Ahmet Haşim'den tut da Shakespeare'e, Goethe'ye, Hugo'ya, Baudelaire'e, Puşkin'e, Mayakovski'ye, Yesenin'e, Aragon'a filan kadar hepsinin güçlü felsefe sistemleri ve sosyoloji görüşleri hiç olmazsa sezişleri vardır.
Yeni şairler ise bundan tamamen yoksun. Böyle bir şeye sahip olduklarını sananların bilgileri de ancak kulaktan dolma. Şiir de öteki güzel sanat şubeleri gibi bilim ister. Şairin alim olması şart değildir ama cahil olmaması şarttır." Nazım Hikmet Ran
Emin ol ki sevgili;
zavallı bir çingenenin
kıllı siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma
mavi gözünde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklar
Nazım'a .
Yoldaşlar,ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani... Nazım Hikmet
Hoşça kal.
Belki yine gelirim.
Belki ömür vefa etmez.
Ama bilirim,gün olacak,bilirim,
senden bize,bizden sana misafir gidip gelincek
bir bahçeden bir bahçeye geçer gibi