Hayatın Yeniden İnşası İçin Ne Yapmalı Nasıl Yapmalı Kiminle Yapmalı 2
Mustafa İslamoğluEn Eski Hayatın Yeniden İnşası İçin Ne Yapmalı Nasıl Yapmalı Kiminle Yapmalı 2 Sözleri ve Alıntıları
En Eski Hayatın Yeniden İnşası İçin Ne Yapmalı Nasıl Yapmalı Kiminle Yapmalı 2 sözleri ve alıntılarını, en eski Hayatın Yeniden İnşası İçin Ne Yapmalı Nasıl Yapmalı Kiminle Yapmalı 2 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir şey yapmayı kafasına koyan ya da gözüne kestiren birinin ilk yapması gereken gözlemdir. Buna siz "okumak" da diyebilirsiniz. Bu okuma sadece bir metni okumayla sınırlandırılamayan bir okumadır.
Sayfa 29Kitabı okudu
Pir Sultan'ın ifadesiyle "Çok keramet var insanda" .
Sayfa 74Kitabı okudu
Bilinebilen her şey okumanın objesidir.
Sadece kitap değil, bir yıldız, bir ateş böceği, bir insan, bir çocuğun gözyaşı, bir gül, bir doğum, bir ölüm, bir kazanç, bir kayıp da okunabilir. Okunmalıdır da.
Sayfa 104Kitabı okudu
Yolculuğunuz bazen karaya, bazen denize denk gelir. Hayat denizinde bazen fırtınalar kopar ve siz sığınacak limanlar ararsınız. İşte o demlerin aranılan limanı yol arkadaşlarının yüreğidir. O yürekler size sığınak, tutamak, barınak olur.
Sayfa 136Kitabı okudu
yol arkadaşı kim olursa olsun yolcunun ve yol arkadaşının buluştuğu ortak payda "insanlık" ortak paydasıdır.
Sayfa 136Kitabı okudu
"Kiminle yapmalı" sorusunun ilk cevabını verme zamanı işte şimdi gelmiştir: önce kendinle iş yapmayı öğren.
Sayfa 154Kitabı okudu
Göklerin çığlığı hala yankılanıyor:
"Orada kimse var mı?"
Sayfa 192Kitabı okudu
Kişi özellikle kendi ana dilini, inanç dilini ve aktüel ve aktif kültürlerin dillerini bilmelidir.
Kendi ana dilini iyi bilmelidir. Çünkü öfkesini, elemini, acısını, ıstırabını, kaygısını, sevgisini, nefretini o dille iletecektir. Dil düşünecinin aracı, anlamın kabıdır. Bu nedenledir ki dilinizin sınırları dünyanızın sınırlarıdır. Ünlü kadim Arap hatiplerinden Halid B. Süfyan'ın dediği gibi "Eğer dili olmasaydı insan nesneleşmiş bir formdan ve ihmale uğramış edilgen bir hayvandan başka neydi ki? "
Üç beş yüz kelimeyle değil aşkın hakikatler, içkin gerçekler bile anlaşılıp anlatılamaz. Söz dağarcığınız, en değerli varlıklarınızdan biridir. O dağarcığa eklediğiniz her yeni terim ve kavram, hiçbir zorbanın gasp edemeyeceği değerli bir servettir.
Diliyle oynayan millet sadece dilsizleşmez, aynı zamanda kimliksizleşir. Bu ülkede üç çeyrek yüzyıldır yaşanan uzun fetret sırasında olan da bundan farklı bir şey değildir. Bunu yapanlar belki de bu sonucu elde etmek için yaptılar. Çünkü dilsiz bir toplum sürüleşecektir. Bilinen bir gerçektir ki, sürü kolay yönetilir.
Sürüleşmeye karşı durmanın şartlarından biri de dile sahip çıkmaktır. Çünkü dil sadece meramınızı anlattığınız bir araç değil, sizi siz kılan değerlerin içerisinde aktığı yataktır. Dil bilinci olmadan, medeniyet bilinci, tarih bilinci, coğrafya bilinci, kültür bilinci olmaz. Bunun için olsa gerek Cemil Meriç usta şöyle haykırır: "Bir aydın yabancı dil bilmese de olur, çok kitap okumasına da ihtiyaç yok. Yeter ki ana dilini gerçekten bilsin. Kelimeleri şecereleriyle tanısın. "
"En iyi Müslümanlar, hak ve vazifelerini en iyi anlayanlar, onları en güzel şekilde yerine getirenler ve koruyanlardır."
Çünkü kimse, ama hiç kimse mutsuz ve bedbaht olmak istemez...