Sürekli nerede ve ne yapıyor olduğunuzu anlamaya çalışarak bir hayat geçirdiğinizi düşünün, gözünüzü bir açışınızda ağustos ayıyken bir sonrakinde aralık ayında olduğunuzu. . Sürekli yapmadığınız şeyler yüzünden cezalandırılıp neden insanların sürekli yapmadığınız şeyleri yapmışsınız gibi yalan söylediğini anlamlandıramadığınızı.. Etrafınızda sizi tanıyor gibi davranan, daha önce hiç görmediğiniz birçok insan olduğunu. . Sürekli bir şeyler yaşamak için koşuşturmak zorunda olduğunuzu, her zaman çok kısıtlı bi vaktiniz olduğunu.. O kadar ki hamileliğinizi yaşamadan bir çocuğunuz olduğunu öğrenip onun için mücadele etmeniz gerekiyor. Yalnızca birinin hayal gücünün ürettiği bir kişilik olduğunuzu öğrenmek ne kadar çılgınca gelirdi! Ben okurken bile inanamadım, bedenimi benden başka bir sürü kişiliğin de kullandığını düşünmek hayatım benden çalınıyor gibi hissettirirdi herhalde. Okuyun derim, zaten bir çırpıda okunup bitirilebilecek akıcılıkta, özellikle de benim gibi çoğul kişilik vakalarına meraklıysanız.