Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Her Savaş Bir Tanrı Öldürür

Süleyman Akbulut

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ülke yoktu boğazlaşırken, vatan yoktu, bayrak yoktu. Bir çatışmanın ortasında ülkesi için savaştığını düşündüğü tek bir an olmamıştı. Öncesinde evet, sonrasında evet... Ama çatışma anında sadece ölmemeyi düşünüyordu. [...] Sonra boğazlaşma biter. Ve biten günün ardından o günün sabahında o gün öleceğini düşünmeyen kırk bir kişi ölmüş olur. Oyun gibidir. Ölüm hep senin dışındaki insanların başına gelen bir şeydir çünkü.
Sayfa 49 - Doğan Kitap. İlk baskı, Ocak 2012, İstanbul.Kitabı okudu
Yalnızlık, aklın cehennemi; vicdan ise cehennemin kılavuzuydu. Ve akıl; her seferinde eriyeceğini bile bile kardan adam düşleri kurduran safdil tanrıydı! Yıkılacağını bile bile kumdan kaleler yaptıran hülyalı mimar. Bildiklerinle yorar, bildiklerinle yalnızlaştırır ve tutsak eder kalabalıklara...
Sayfa 176 - Yılmaz
Reklam
Vurulmak... Sapasağlam bir bedende nefes alıp verirken, bir anda ölümün kıyısına gidip öleceğini düşünüyor olmak. Olmaktayken, olmayacağın gerçeğiyle yüz yüze gelmek... Yok olacağını, hiç olacağını, herkes yaşamını sürdürürken, senin hayatının biteceğini düşünüp korkmak... Çok korkmak...
Hasarın bedende olması insanları ürpertmiyorken, ruhtaki hasar göze görünmüyordu.
Tebessüm... En güzel makyajıydı kederli, şaşkın ya da korkmuş bir yüzün.
Sayfa 165 - Yılmaz ve Esin
Aşk... Mühürlü mektup. Sahibinin kan kırmızı mührünü, elleriyle kırdığı büyük yemin. Kelimelerin büyülendiği, cümlelerin tılsımla kilitlendiği, bir başkasına kapandığı geçit! On emrin taşındığı, dokunanı öldüren ahşap lahit!
Reklam
Sevdiğinin kalbini kırdığında dünyayı kendine zindan sayacaksın.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.