“Mektubunda bana ne dediğini hatırlıyor musun? Aşkımızın da senin mirasın olduğunu?” Gözyaşlarım akmaya başlamıştı ama her nasılsa dudaklarımda bir gülümseme belirdi.
“Bu şarkılar, onlar bizim mirasımız. Onlar biziz. Aşkımız. Sen ve ben.”
En çok acı çeken benmişim gibi hissetmek kolaydı. Acının büyük bir kısmının, kocaman bir lokmanın benim boğazımdan geçtiğine, diğer herkesin ise sadece küçük lokmalar çiğnemek zorunda kaldığına inanmak.