... her çağda olduğu gibi Tanrı'yı kendilerine aracı kılıyorlar. Kasayı patlatıp zenginliğin kalbine indiklerinde, eylemlerini ilahiler ya da psalmodiler söyleyerek yüceltiyorlar. Böylece soygun herkesin gözünde kutsallaşıyor, yasallaşıyor, sıradanlaşıyor. Suçlarının bağışlanacağına duydukları güven ve herkesin aslında aptal ve yarı aydınlanmış soyguncular olduğuna dair gizli toplumsal kabul onları rahatlatıyor. Kendilerine gıptayla bakanların, saygı katılımcılığına güveniyorlar. Tanrı' ya da böyle bakıyorlar, O'na da güveniyorlar...
... insanın kendisine saygı duyabileceği bir hayat yaşaması önemliydi. Otomobillerini kaldırımlara park edenlere, kuyruklarda öne geçmeye çalışanlara, çocuklarını dövenlere, kendilerinden başka herkesin yabancı olduğunu düşünenlere, bedava bir şey bulduklarında sinekler gibi üstüne üşüşenlere gösterilen saygı çok önemli değildi. Bir kitapta, bu çeşit yaşam belirtileri gösterenlerin, büyük felaketlerde hayatta kalma şanslarının diğerlerine göre daha fazla olduğunu okumuştu. Hayatta kalmak... Bütün çağları baştan çıkaran anafikir buydu!