Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme

Homo Ludens

Johan Huizinga

En Beğenilen Homo Ludens Gönderileri

En Beğenilen Homo Ludens kitaplarını, en beğenilen Homo Ludens sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Homo Ludens yazarlarını, en beğenilen Homo Ludens yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oyun ruhu yoksa uygarlık mümkün değildir.
Sayfa 134Kitabı okudu
Bir bilmecenin cevabı ne düşünerek, ne de mantıksal bir akıl yürütmeyle bulunmaktadır. Bu cevap aniden gelir ve sorulan soru yüzünden eli kolu bağlanan kişi aniden kurtulur. İşte bu nedenden ötürü, doğru çözüm soru soranı aniden güçsüz bırakmaktadır. İlke olarak, her sorunun yalnızca bir cevabı vardır. Bu cevap ancak oyunun kuralları biliniyorsa bulunabilir.
Sayfa 146 - pdf/Ayrıntı Yayınları, Oyun ve Bilgelik
Reklam
İlkel insana göre, bir şeye kalkışabilmek ve onu yapabilmek, bir güce denk düşer, fakat bir şey bilmek, büyülü bir güce sahip olmak anlamına gelir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Oyun herkes tarafından gözlenebilir bir olgu olarak, aynı anda hem hayvanlar âlemini, hem de insanlar âlemini kapsamaktadır. Bunun sonucu olarak, hiçbir rasyonel ilişki üzerinde temellendirilemez; çünkü akla dayandırılması onu insanlar âlemiyle sınırlandıracaktır. Oyunun varlığı hiçbir uygarlık basamağına, evreni kavrayışın hiçbir biçimine bağlı değildir. Her düşünen varlık, dili oyunu tanımlayacak genel terime sahip olmasa bile bu oyun ve oynama gerçeğini bizatihi bağımsız bir şey olarak tasarlayabilir.
Oyun kültürden daha eskidir. Nitekim, kültür kavramını ne kadar daraltsak da, bu kavram her halükârda bir insan toplumunun varlığını gerektirir ve hayvanlar kendilerine oyun oynamalarını öğretmesi için insanın gelmesini beklememişlerdir. Kuşkusuz, şunu hiç çekinmeden ifade edebiliriz: İnsan uygarlığı genel oyun kavramına hiçbir temel özellik katmamıştır.
Modern insan hiç kuşkusuz, uzak ve yabancı olanı anlamaya çok daha fazla yatkındır.
Reklam
Şimdi de çocuk oyunundan eski uygarlıkların ibadetlerindeki kutsal temsillere geçecek olursak, burada çocuk oyunuyla kıyaslandığında, "oyunun" daha da "içinde" olan ve aydınlatılması çok güç bir ruhani unsurla karşılaşırız. Kutsal temsil bir görünüşün gerçekleştirilmesinden daha fazla bir şey olduğu gibi, simgesel bir gerçekleştirmeden de fazla bir şeydir: Mistik bir gerçekleştirmedir. Görünmez ve sözle anlatılması olanaksız bir şey burada güzel, hakiki ve kutsal bir biçime bürünmektedir. İbadete katılanlar, eylemin yüce bir mutluluğu somutlaştırdığından ve kendi alışılmış hayatlarındakinden daha yüksek bir düzeni gerçekleştirdiğinden emindir. Ancak, bu gösteri yoluyla gerçekleştirme, gene de oyunun biçimsel karakteristiklerini her açıdan korumaktadır. Eyleme bağlı olarak sınırları belirlenen bir mekânın içinde sahneye konulmakta ve bir şenlik gibi, yani neşe ve özgürlük içinde oynanmaktadır. Geçici bir değeri olan, kendine özgü evrenin sınırları bu amaçla belirlenmektedir. Ancak bu gerçekleştirmenin etkisi oyunun bitmesiyle sona ermez: Görkemini dışarıya, olağan dünyaya yansıtmakta ve bayramı kutlamış olan grup için, bir dahaki kutsal dönem gelene kadar güvenlik, düzen ve refah sağlamaktadır.
Sayfa 34 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Oyun düzen yaratır, oyun düzenin ta kendisidir. Dünyanın kusurluluğu ve hayatın karışıklığı içinde geçici ve sınırlı bir mükemmellik yaratır. Oyun mutlak bir düzen gerektirir. Bu düzenin en küçük ihlali oyunu bozar, oyun niteliğini ve değerini yok eder.
Sayfa 29 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Erdemin yarışma biçimi olarak yüceltilmesi, kendiliğinden, rakibin değerinin düşürülmesine dönüşmektedir. Bu değer düşürme de, yarışma olarak özel bir biçim kazanır; ve ilginç bir şey, bu çekişme, bu sahte kahramanlıklar ve bu hakaretler çok değişik kültürlerde önemli bir yere sahiptir.
Sayfa 97 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Oyun, bireyin veya grubun hayat düzeyini yükseltmeye ne kadar yatkınsa, o ölçüde hakikaten kültür haline dönüşür.
298 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.