Hz. Bilal-i Habeşi kitaplarını, Hz. Bilal-i Habeşi sözleri ve alıntılarını, Hz. Bilal-i Habeşi yazarlarını, Hz. Bilal-i Habeşi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Babamın kütüphanesinden gözüme ilişip, merak ettiğim 1971 baskısı bir kitap daha. Buram buram saman kağıdı kokusunu tarif edemem. Evet Hz. Bilal. Aslında Hz. Bilal tüm insanlığa örnek bir karakter/kişilik. Peygamber sevgisi, dostluk, güç timsali, yılmayışı daha nicesi. Günümüz insanlarının bu insanları tanımaması çok üzücü. Peygamberimizin ırk, dil, cinsiyet ayrımı yapmadığı Habeşli siyahi bir kölenin yükselişi ve kendisine bahşedilen güzel sesin "Ezan-ı Muhammed'i" ile buluşması. Irkların, dillerin, bedenlerin hiç bir önemi olmadığının kanıtı Habeşli Bilal. Hayatının okunmasını tavsiye eder ve yazarımıza rahmet dilerim.
"Hz. Peygamber, Hz. Bilâl-i Habeşi'nin, Cennetlerin beklediği üç kişiden birisi olduğunu buyurmuştu. Doğru.. Ne mutlu o cennetlere ve cennetler ehline ki, artık ebediyete kadar, günün beş vaktinde Hz.Bilâl-i Habeşi'nin ezanıyla namaza koşuşacaklar!."
Hz. Bilal, Sevgili Peygamberinin kabrine kapandı: Ey Allahın Resulü.. dedi. "İşte geldim. Sana salat ve selam olsun. Cefakârlığım, sadakatle yer değiştirdi mi?"
Bilal, sevgili Peygamberini, nurdan bir elbise içinde gördü rüyasında. Hazreti Muhammed, gülümsüyordu ve Bilal'e löyle buyurdu:
- Bu cefa niçindir ey Bilal? Beni ziyaret etmeyecek misin?
Bilal-i Habeşi, dayanılmaz acılara katlanarak, henüz bedeni toprağa verilmeyen, Allahın Resulünün devrinde, son ezanını güçlükle okuyabildi. Hem kendisi hıçkırıyordu, hem dinleyenleri ağlatıyordu...
Hz. Peygamber, İslam dinini tamamladığını, vazifesini bitirdiğini anlattı.Fakat, Belki bu benim son hac edişimdir deyince, diğer sahabeler gibi, Bilal de can evinden vuruldu. Hazreti Muhammed, veda ediyordu. Helalleşiyordu...
Ne mutlu Peygamberimize ki, hicretin yedi ayı dolmadan iki kıble sahibi oldu. Bu, hiç bir peygambere ihsan edilmemişti. Elbette Kâbe'den sonra Mescid-i Aksa biz müminler için ikinci mukaddes yerdir...