Bir Tarihçinin Gezileri

İlber Ortaylı Seyahatnamesi

İlber Ortaylı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Üzdü..
Şehirde KırımlıIara tek tük rastlanıyordu. Orta Asya sürgününden henüz dönmeye başlamışlardı. Sözü edilen meşhur Kırım balından aldım. Üç hafta sonra tamamen şeker kestiğini görecektim. "Bir yerin halkı sürülünce önce bağlar ve kovanlar bozulur."
Okur musun bilmem ama Ortadoğu'dan..
Bu bölgeyi tanımak için topu topu üç dilde; Arapça, Farsça, İbranca'da uzmanlaşan kadrolara ihtiyaç var. Dededen kalma Osmanlıca'yı bilmek de yeter; kendi geçmişimizle ilgi kurmak, etrafla da tanışmak gerek. Bunu başarırsak ne yanlış bir Arap düşmanlığı, ne de İslam birliği hayali kurarız. Arap alemi de insanlardan ve kavimlerden oluşuyor. Kendi geçmişimizi de daha soğukkanlı ve bilinçlice bilmek için bu gerçeği kavramalıyız. İmparatorluğumuzu yıktığı söylenen Arabizmin, gerçekten yıkıcı olup olmadığını anlamak için (bana göre çok temel bir unsur da değildi) Ortadoğu'yu incelemeliyiz. Osmanlı Arabistan'ını, Amerikan ve İsrail akademik çevrelerinden okuyup öğrenmek pek sağlıklı ve ciddi bir yöntem değildir. İbranca öğreniniz; bu İslam medeniyetinin metinlerini anlamakta da yardımcı olur ve bugünkü İsrail'i de anlarız. " Çünkü dindarı ve laiki İsrail'i abartıyor." O ülkeyi ve toplumu kendi imkanları, imkansızlıkları ve sorunları ile boğuşan bir ülke olarak tanımak zorundayız. İsrail bir efsane değil kendine göre çıkmazları olan bir Ortadoğu ülkesidir.
Reklam
Vay bee..
Mükrimin Halil Yinanç Hoca merhum, "Bana Mekke'de Hz Ali'nin evini gösterin, bütün şehri bulurum" demiş. Benimkide o hesap. Şehirlerin nirengi noktasını bulduğum an öbürü arkadan geliyordu. Tarih ise zaten içimde doluydu.
Memleketinize
Kırım'a ikinci gidişim Chicago Üniversitesi'nden tanıdığım Prof. Yaroslav Stetkieviç "Ey Mirza memleketinize Hoş geldin!" dedi ve şerefe kadeh kaldırdı. Bu jesti doğrusu unutamam.
İsmail Gaspıralı
Gaspıralı, İstanbul Türkçesi'ni temel alan fakat sadeleştirilerı bir Türkçe ile ilk defa Türk dış dünyasının en yaygın gazetesini çıkarmıştır. Doğu Türkistan'dan Tuna Volga boyuna, İstanbul'a kadar her yerde okunan bir gazete, "Tercüman" ... Bu gazete halen muhteva analizine tabi tutulmuş değildir. Daha acısı, memleketin sakinleri yani Kırım Türkleri bunu tatarca çıkan bir gazete olarak düşünüyorlar. Çünkü içindeki Arap harfleriyle yazılı Türkçe'yi okumaktan uzaklar. Ne olduğunu ancak kendileri okuduktan sonra anlayabilecekler. İlk defa Türkçe'yi müşterek edebi bir dil olarak kullanan ve mesaisini bu dil üzerinden ifade etmeye çalışan bir yazar ve bir gazete.
Hocam trajikomik :-\
Refik Halit'in (Karay) "Gurbet Hikayeleri" gibi şaheseri, velev vatana duyulan özlem dolayısıyla kaleme alınsa' da, o ülkeleri çevre olarak seçen ve edebiyatımıza ithal eden bir eserdir. Eğer üstad Refik Halit de olmasa dört asırlık Suriye, Lübnan modern edebiyatımızın dışında kalacaktı. "İyi ki üstadı güzellikler arasında oraya sürmüşüz, velev imparatorluk yıkıldıktan sonra da olsa, oraları bize tanıtan bir eser" diyeceğimiz geliyor.
Reklam
"Öğretmenin kaderi öğrencinin kapasitesiyle sınırlıdır."
Sayfa 297Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.