Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmparatorların Denizi Akdeniz

Roger Crowley

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İmparatorların denizi
Cezayir kıyıları hiristiyan haçlıları açısından lanetli bir yazgının sürekli acıya yol açan topraklarıydı sanki
"Dünya yüzündeki hiçbir ordu kuşatma savaşı sanatında Osmanlılarla rekabet edemezdi."
Reklam
Venedik'li görmüş geçirmiş bir politikacı şöyle diyor
Tüm düşman hükümdarlarına dost ve tüm dostlara potansiyel düşman muamelesi yapmak en iyisidir.
Sayfa 299 - APRILKitabı okudu
Venedikli bir kaynak Sokullu Mehmet Paşa'yı şöyle yazar
Son derece yeteneklidir ve diplomatik görüşmelere derin bir kavrayışla yaklaşır (....) Sultan tüm devlet işlerini onun gözetimine bırakır (....) Bunlara rağmen Mehmet, sultanın itibarını kaybetme konusunda tam bir güvene sahip olmadığından, onun karşısında meseleleri korkusuzca tartışamaz (....) Kimi zaman sultandan aldığı ciddi güce rağmen itiraz etme riskini göze alamaz ki, böyle zamanlardan birinde kendisine 2.000 kalyon hazır etmesi emri verildiğinde, Majesteleri'nin imparatorluğunun öyle bir şeyi yapacak imkâna sahip olmadığını dile getirememiştir. Bu çekingenlik kısmen sultanın tabiatından (....) kısmense Mehmet'in diğer paşaların kıskançlığına sürekli hedef olmasından kaynaklanmaktadır."
Sayfa 290 - APRILKitabı okudu
Sokullu kabul ettiği Venedik büyükelçisine
Sizden bir krallık (Kıbrıs'ı) almakla bir kolunuzu kesmiş olduk. Siz ise donanmamızı mağlup etmekle sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kol yerine gelmez, ama tıraş edilmiş sakal evvelkinden daha gür çıkar.
Sayfa 427 - APRILKitabı okudu
Kılıç Ali gemilerin donatılması konusundaki kaygılarını dile getirince Sokullu ona anlamlı bir yanıt vermişti: 'Paşa, Osmanlı devletinin kuvvet ve kudreti o mertebedir ki, donanma lengerlerini gümüşten, serenlerini ibrişimden, yelkenlerini atlastan temin etmek ferman olunsa müyesserdir. Gemilerin için neye ihtiyacın olursa yapman gereken benden istemektir.
Sayfa 427 - APRILKitabı okudu
Reklam
16 Temmuz -25 Ağustos 1565 (Malta Kuşatması)
Günler bir şiddet ve ölüm, gürültü ve duman bulanıklığı içinde geçiyor, her sabah kilise çanlarının sesine ezan karışıyordu. İnsanlar belki yüz şekilde can veriyordu. Başından vuruluyor, yanıyor, kılıçla kesiliyor, bir top güllesi tarafından paramparça ediliyordu.
Sayfa 261 - APRILKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.