İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı kitaplarını, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı sözleri ve alıntılarını, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı yazarlarını, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1684 yılında Fransız elçisi Guilleragues'ın bir raporu bozguna uğramış ülkeyi tasvir ediyor: "Yüksek mevkideki kumandan ve görevliler devamlı değişmekte, idari otorite felce uğramaktadır."
18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki gerilemesi, Avusturya'nın Balkanlar ve Doğu Akdeniz'deki siyasi- askerî gücünün sağlamlaşması ve ticari etkinliklerinin gelişmesiyle parallelik göstermektedir. Bu ticari yayılma bir kültürel etkinliği de birlikte getirirken, Osmanlı Avrupa'sındaki uzun süreli iktisadi, idari, askerî buhran, eyaletlerde de bir adem-i merkeziyetçi yönetimin kurumsallaşmasını gerekli kıldı. Bu süreç Balkanlar kadar Anadolu'da da idari yapının değişimine neden oldu.
Balkanlar'daki ulusal uyanışta kilisenin öncülüğünü uzun süre elde tutabilmesinin asıl nedeni, kilise mensuplarının laik eğitim ve dünya görüşünü benimsemekteki yetenel ve becerileri olmuştur.
19. yüzyıl Osmanlısı, Tanzimat dönemi, Islahat Fermanları, II. Mahmut dönemi modernleşme ve bunun devletteki ve toplumdaki etkileri, Osmanlının Avrupa, Rusya ve Ortadoğu ülkeleriyle siyasi ve ticari kıyaslaması ve bu dönemde İmparatorluğun diğer devletlere göre ne kadar geriden geldiğimizi konu alan bir kitap. Aslında kitabın özeti bana göre sonunda şu şekilde verilmiş; Tanzimat devri tarihi her şeye rağmen önemli bir dünya parçasının bir geniş coğrafya üzerindeki kavimlerin tarihidir; kapanmış bir bilinç değildir, dramatik gelişmelerle halen yaşayan bir tarihtir. (s. 275)
İyi okumalar...
Tanzimat devri tarihi her şeye rağmen önemli bir dünya parçasının bir geniş coğrafya üzerindeki kavimlerin tarihidir; kapanmış bir bilinç değildir, dramatik gelişmelerle halen yaşayan bir tarihtir.
20. yüzyıl başındaki milli edebiyat "milli" sözünü ve "milliyetçiliği" kullandığı için böyle nitelendiriliyor, yoksa öz ve biçim yönünden 19. yüzyıl Türk edebiyatından daha milli olduğu tartışmalıdır.