Sözler ve Alıntılar
«Yunanlılar hâlâ geriliyorlar ve geçerken her şeyi yakıyorlar...»¹¹³
Anadolu alevler içindeydi. Camilerde diri diri insanlar yakılıyordu. Çoluk çocuk, genç yaşlı ayrılmıyordu. Bunlar, Anadolu'yu sözde «uygarlığa açmak için» gelmiş olan Yunan askerlerinin eserleriydi. Klasik Yunan uygarlığının mirasçıları olduklarını ileri sürüyorlardı. Uygarlık, çocukları, kadınları, yaşlı nineleri camilere doldurup diri diri ateşe vermekse, Türk şairi böyle bir uygarlığa isyan etmekte haklı sayılmaz mıydı: «Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar...»
113) FO, 371/7886/E. 8984: Lamb'dan Curzon'a. Tel. 6.9.1922 No. 65 (R). İstanbul ve Atina'ya yinelenmiştir.
Sayfa 373 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Nihayet, 26 Ağustos günü sabah 5.30'da Türk ordularının Büyük Taarruzu başlamıştı. Bunu da «Kara Cumbo» zamanında haber alamamıştı. İngilizler haber alamayınca, Yunanlılar da gafil avlanmışlardı. Sonradan mazeretler ileri sürülmüştü: 29 Ağustos günü Yunan Genelkurmayı İngiliz askeri ataşesine, gafil avlanmalarının nedenlerini anlatıyordu: İtalya, Türklere «Spad» uçakları vermiş, bu uçaklar Yunan hava keşiflerini felce uğratmış imiş. Yunan süvarileri de bütün cepheyi gözetlemeye yetecek sayıda değilmiş. Bu yüzden «Afyon'un güneyindeki Türk yığınağı çok geç keşfedilebilmiş ve Yunan cephesine takviye yetiştirilememiş»miş. ²²
22) FO, 424/254, s. 135-136, No. 172. Bentinck'ten Curzon'a. Tel. 29.8.1922, No. 340.
Sayfa 332 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Mustafa Kemal, 'Geldikleri gibi giderler' demişti. Gerçekten de gitmişlerdi ama tam 'geldikleri gibi' değil. Gelirken İngiliz aslanının yelesi kabarıktı, giderken oldukça sönük.