“Bir anı, tanımı gereği, bir şey değildi... bir anıydı. Şimdi, bir anının anısı ve birazcık daha önce,- ondan önceki bir anının anısı ve işte bu böyle, gerilere kadar uzanıp gidiyordu.”
“'Sadece hissettiğin yaştasın,' diyorlar. Düzeltiyorum. Kaç yaşındaysan tam da o yaştasındır. Bireyler, ilişkiler, toplumlar, uluslar için de geçerli bu.“
Ancak problem basit olarak ortaya şöyle konulabilir: aynaya bakmayı reddetmek. Sizi temin ederim ki bu bakımdan dünyada tek değiliz, ama uluslar ailesinde her sabah sadece hissettiğin yaştasın diye ıslık çalıp makyaj yenileyenler arasında, afallatıcı bir vakayız.”
„Hayır, hareket etmeyi sürdürmeliydi, harekete geçmeliydi, zamanın geçmesini beklememeli, zamanı gırtlağından yakalamalıydı. İleri, ileriye doğru gitmeliydi!“