Nihayetinde yetenekli biri olduğumdan, benim gibi de bilim insanı olan arkadaşımın öğüne uyarak, ummadık zamanlarda geliştirdiğim düşünceleri anında kağıda aktarıp saklamaya alışkanlık haline getirmiştim. En değerli düşüncelerin, salt bu amaçla saatlerce masa başında oturduktan sonra bulduklarımız değil de, örneğin sokakta yürürken kendiliğinden Doğan düşünceler olduğu bilinen bir gerçekliktir.
Vladimir dudintsev(bir yılbaşı öyküsü)
Okumak sadece yazmak için değil , düşünmek , konuşmak , anlatmak ve kendini ya da bir fikri daha iyi ifade etmek içinde gereklidir . Ama bir şekilde dönüştüren bir etkisi olması lazım . Önce biz dönüşürüz , sonrasında toplumu dönüştürürüz …
Önümden yürüme, belki seni kıskanabilirim, belki seni takip edebilirim, belki de gittin diye geri dönebilirim...
Arkamdan yürüme, hızlı gidebilirim, çok tökezleyebilirim. Sen de bana tökezlersin, düşmene sebep olabilirim... Belki seni yanlış yollara sürüklerim...
Ama yanımdan yürüyebilirsin. Birlikte bulabiliriz yolumuzu. Benim çok özlediğim yerde, sen elimden tutarsın. Senin tökezlediğin yerde de ben... Ben hızlı gittiğimde sen de hızlanmak zorunda kalırsın. Sen hızlandığında da ben... Birimiz geriye dönmek istediğimizde, diğerimiz izin vermeyiz.
Yazmak yazarak öğrenilir. Yazmayı öğrenmenin tek yolu kendinizi belirli bir düzende, belli miktarda kelime üretmeye zorlamaktır. Yazar olmak için sürekli yazmak, durmadan denemek ve yazma eylemini bir motor eylem haline dönüştürmek gerekir.