Anaokullarından başlayarak insanların görüşleri ve düşünceleri üzerine baskı yapabilen büyük gücü düşünüyorum ben önce. Bir insanı düşüncelerinin, umutlarının ve tasalarının eğitime egemen olan yönetim gücü ile dıştan belirlenmiş olması mümkündür. Doğruca istenilen anlam içinde umacak ve tasa duyacaktır o insan ve özü bakımından eğitimi de, hükümetin istediği anlam içinde oluşacaktır. Biliyorsunuz ki bu anlam da, sağduyu demek değildir daima.
Bakın, dünyanın neresinde olursa olsun, ister erkek ister kız, bir okul
ele alınız; orada daima bir inancın kafalara sokulmak istendiğini göreceksiniz...kanıtları taraf tutmadan incelenmemiş bir şeyler öğretiliyor ve çocuklar hiç de bir aykırı düşünce için kanıtlar bulmaya yüreklendirilmiyorlar.
-peki bilimde ve kültürde özgürlüğün var olduğu hiç olmuş mudur?
-Hayır, sanmıyorum. Asla. Hangi yönde olursa olsun, ilerleme gösteren insanlar, hiç değişmez bu, halkın toplu bir karşı koymasını uyandırırlar
Ben bir Erewhon'lu değilim ve makinanın ortadan kaldırılması veya yasaklanması fikrini müdafaa etmiyorum. Eski Mısırlılar boğaya taparlardı. Zamanımızda biz bunu saçmalık ve sapıklık sayıyoruz, fakat bunun için boğanın yok edilmesini veya yasaklanmasını istemiyoruz. Ben sadece makinanın 'Tanrı' yerine konmasına karşıyım. Her şey mekanik olabilir, fakat "değerler, değer hükümleri" asla!
Geleceğin harpleri, geçmiş devirlerdeki harplere nisbetle, kıyaslanamayacak kadar çok insanın ölümüne sebebiyet verecektir ve bunun için de tek bir hakimiyet altında toplanmak zarureti vardır. Aksi halde ya tekrar taş devrine dönmeye razı olmamız , ya da insanlığın imhasını göze almamız gerekecektir.
Hayat kısa ve sıkıntılıdır ve bir daracık köşede cereyan eden geçiçi bir tezahürdür. Eğer doğrudan doğruya şahsımızı ilgilendirmeseydi, hayat için bu kadar patırtı etmezdik.
Sayfa 28 - insanoğlunun kâinat içindeki yeriKitabı okudu