İstemli Ölüm Karşısında Batı Toplumu

İntiharın Tarihi

Georges Minois

İntiharın Tarihi Sözleri ve Alıntıları

İntiharın Tarihi sözleri ve alıntılarını, İntiharın Tarihi kitap alıntılarını, İntiharın Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölümden -hiçbir yolcunun geri dönmediği o gizemli ülke- sonra olabileceklerden korkmak olmasaydı eğer, bu yükümlülükleri kim üstlenir, yaşamın ağır yükü altında inleyip ter dökmeye kim razı olurdu? İşte, bizi bilmediğimiz felaketlere doğru koşmaktansa içinde olduklarımıza tahammül ettiren muamma.
Sayfa 103Kitabı okudu
Çok şey bilmek ve her şey hakkındaki gerçeğe ulaşmak isteriz. Fakat kıt zekâmız, sanatın, gerçekliğin ve bilgeliğin yetkinliğine erişemez. Bilgilerimiz yalan üzerine kurulur ve koyu karanlıklar öyle acımasızca etrafımızı sarar ki sakınımla ilerlesek bile, attığımız her adımda tökezleriz.
Reklam
Seve seve öldürürdüm kendimi, Ama doğru yol bir cehennem gibi. Tanrım, koruyun umutsuzluktan beni!
İntiharlar, çeşitlilikleriyle, olası bütün görüşleri destekler ve aynı zamanda hiçe indirgerler.
Sayfa 127Kitabı okudu
Bir hançerle göğsünü yarmaktan korkacak mısın ? Ölmek gerek, ölmek, güzel bir ölüm gerek, Soylu bir ölümü yardıma çağırmam gerek
Reklam
Bununla birlikte, Roma’da, ekonomik ve vatani çıkarlar gibi çok açık nedenlerle, iki toplumsal sınıfa intihar yasaktır: köleler ve askerler. İlk durumda, intihar özel mülkiyete karşı bir suç olarak görülür ve bu bakış, Ortaçağ köleliğinin temelini oluşturacaktır; ikinci durumda ise, ordu içinde intihara teşebbüs edip ölmeyenler için cezalar öngörülür.
Ortaçağ gele­neklerini anlatan yığınlarca kitap, intihar halinde yerel uygulamalara ilişkin bilgiler veren paha biçilmez birer kaynak oluşturur.
Kim engelliyor kendimle övünmemi Ve bu defa kendimi öldürmemi?
Seneca, kendini gerçekleştirme arzularının ve tutkularının tatminini ne kamu yaşamında ne yalnız çalışmada bulabilen ve sürekli bir belirsizlik içinde, boş bir çabayla kendilerinden kaçmaya çalışanların çektiği varoluş bıkkınlığını çözümler: “Bu yüzdendir kendini bir şeye veremeyen ruhun bu sıkıntısı, kendinden bıkkınlığı, bu kasırgası, eylemsizliğimizin yol açtığı şu karamsarsızlığımız, özellikle de bunun nedenlerini itiraf etmeye utandığımız ve el ne der kaygısıyla korkumuzu içimize attığımızda: çıkışı olmayan bir zindanın içine hapsedilmiş tutkularımız havasızlıktan boğulur orada. [...] “Bu yüzdendir amaçsızca girişilen bu yolculuklar, kıyı boyunca dolaşmalar ve mevcut duruma her zaman düşman, bir karayı, bir denizi deneyen şu hareketlilik. [...] Yolculuklar yolculukları izler, bir görüntü diğerinin yerine geçer. Lucretius’un dediği gibi: ‘Bu yüzden herkes sürekli kendinden kaçar.’ Ama kendinden kaçılamıyorsa bu neye yarar? İnsan kendini takip eder, bu dayanılmaz birliktelikten kurtulamaz. O zaman da, çektiğimiz acının tanrılardan değil, hiçbir şeye dayanacak gücü olmayan bizlerden geldiğine inanırız: İş, eğlence, kendimiz, dünyadaki her şey bize ağır gelir. Bu durumun intihara sürüklediği insanlar vardır: Sürekli değişimleri onları durmadan aynı çemberin içinde döndürdüğü için ve her yeniliği kendilerine olanaksız kıldıkları için, yaşamdan ve evrenden tiksinirler ve içlerinde, zevkin çürüttüğü yüreklerin çığlığının yükseldiğini duyarlar: Of be! Yine mi aynı şey?"
Sayfa 64 - Taedium Vitae - Yaşamdan BıkkınlıkKitabı okudu
233 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.