İstemli Ölüm Karşısında Batı Toplumu

İntiharın Tarihi

Georges Minois

En Beğenilen İntiharın Tarihi Gönderileri

En Beğenilen İntiharın Tarihi kitaplarını, en beğenilen İntiharın Tarihi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İntiharın Tarihi yazarlarını, en beğenilen İntiharın Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
çünkü intihar, eskiden kötü ruhlar, Hıristiyanlıkta ise şeytan adı verilen kötülüğün güçlerinin etkisini gösteren uğursuz bir ölüm biçimidir. Kadavranın idamı, hem bir şeytan çıkarma ayini hem de caydırma amaçlı bir uygulamadır. Bütün soyun şerefini lekeleyen bu halka açık gösteriye katılmak zorunda kalan aile içinse, korkunç bir felaket.
Montaigne, intiharın, evrensel sonuçlara ulaşmak için koşullar hesaba katılmadan tartışılabilecek soyut bir ahlak sorunu olmadığını iyi bilir; intihar, ancak gerçek koşullar içinde değerlendirilebilen bir ahlak sorunudur. İntihar, sadece kendisinin bütün boyutlarıyla değerlendirebildiği ve tüm varlığıyla hissedebildiği güç bir durumla karşı karşıya kalan bireyin aklına gelen bir çözüm yoludur.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Protestan dünyası diğerlerinden daha az katı değildir. Luther’e göre, intihar kısaca şeytanın doğrudan insan üzerinde işlediği bir cinayettir: “Bir kısmının boynunu kırar ya da onları delirtir; bazılarını suda boğar ve birçok kişiyi intihara ve daha pek çok korkunç felakete sürükler.” Kendini öldüren kişinin içine şeytan girmiştir, bu yüzden de yaptıklarından sorumlu tutulamaz. 1 Aralık 1544’te, kendini öldüren cinli bir kadın hakkında, Luther, onu gömen papazın kınanmaması gerektiğini yazar, çünkü bu kadın, Şeytan tarafından işlenmiş bir cinayetin kurbanı olarak görülebilir.
Sayfa 88 - Birinci Rönesans: İntihar Muammasının Yeniden KeşfiKitabı okudu
Erken Hıristiyanlık'ta İntiharın Ontolojik Yapısı
Ancak Hıristiyan'ın ölümü Tanrıya bağlılığın bir kanıtı olmak zorundadır. O halde ölüm, umutsuzluk nedeniyle ya da sadece ölmek için istenmemelidir. Şehidin sevinçli ölümü, günahkârın acı ölümüyle karşıtlık içindedir. Şöyle ki Yahuda’nın varsayılan intiharı, eylemin kendisi nedeniyle değil, bu eyleme yol açan umutsuzluk nedeniyle, hemen utanç verici ve lanetlenmiş ölümün arketipi olur. Salt insani bir nedenle ya da umutsuzluk yüzünden kendini öldürmek “uğursuz” bir eylemdir, der Aziz Paulus. Yaşam iğrençtir ama ona katlanman gerekir: Ölüm arzu edilen bir şeydir ama kendini öldürmemen gerekir: Hıristiyan yaşamının temelini oluşturan zor uygulama işte böyledir. Yeni Ahit’te bulunan ve tinsel akımlar tarafından geliştirilecek olan öğretiler gibi temel öğretiler, istemli ölüme hazırlayan bir ortam yaratır. İntiharın yasaklanmasını isteyen bir ahlak yaratmak için, Hıristiyan düşünürlerin, caydırıcı yasal önlemlere dayanan tanrıbilimsel yeterliği gerekecektir.
Yeni Ahit’te, Paulus, Yakup, Luka ve Yuhanna’nın, inananları dünyevi yaşamdan nefret etmeye çağırdığı pasajların listesi uzar gider. Bu tema sürekli yinelenir: Bu yaşam iğrençtir, yaşam bir sürgündür ve bizim, onun mümkün olduğunca kısa sürmesini dilememiz gerekir. “Canımı hiç önemsemiyorum, ona değer vermiyorum,” der Aziz Paulus, Eski Ahit’in pek çok metnine karşılık vererek. İlk Hıristiyan kuşaklar, zulümler sırasında bunu çok iyi anlar ve tereddüt etmeden ölüme koşarlar. “Ölümü göze alacak kadar vazgeçmişlerdi can sevgisinden” der Aziz Yuhanna, I. yüzyılın sonunda ve “İsa’ya tanıklık ve Tanrı’nın sözü uğruna başı kesilenleri” cennete yerleştirir. II. yüzyılda, Aziz Justin, Apologie’sinde, ölüme koşan Hıristiyanları göklere çıkarır, III. yüzyılın başında da, Tertullianus ve Montanistler gönüllü şehitliği överler. Şehitlerin işler’i, kendini bırakan ya da otoritelere yanıt olarak tereddüt etmeden ölümü seçen Hıristiyan örnekleriyle doludur. Hıristiyanlık, bu “dünya" yaşamının iğrenç olduğunu ve Tanrı’ya ve sonsuz yaşama kavuşmak için ölmeye can atmak gerektiğini ileri süren karmaşık bir ortamda doğar ve gelişir.
Geri123
235 öğeden 231 ile 235 arasındakiler gösteriliyor.