Irazca üçlemesi 2

Irazca'nın Dirliği

Fakir Baykurt
Irazca şu dünyaya geldi geleli gün yüzü görmemiştir. Dertli mi dertli bir kadındır; üstelik genç yaşta dul kaldığından kadınlığını da bilememiştir. Geçimdi, çocuktu, sonra torundu derken sırtı doğru düzgün yumuşak bir yatağa değmemiştir. Yetmezmiş gibi, köyün muhtarı Cımbıldak Hüsnü ile Haceliyi ev yeri yüzünden düşman beller kendine. Ev işi halloldu, sular duruldu derken, anlar ki, su uyurmuş ama düşman uyumazmış. Bu sefer torunu Ahmete kötülük eder düşmanlar; oğlu Bayram ölümlerden döner. Yitirir bir bir dayanaklarını... ve zavallı Irazcanın ne dirliği kalır ne düzeni. Fakir Baykurt, Karataş köyü ve insanlarını anlattığı ve Yılanların Öcüyle başlayan üçlemesinin bu ikinci kitabında, Yoksulluğun gözü kör olsun dedirtiyor okura. Gücün parayla ölçüldüğü bir dünyada ve işlerin kayırmayla, rüşvetle görüldüğü bir ortamda köylü olmanın, yoksul olmanın ne anlama geldiğini dile getirirken, insanlığın bu acınası haline sanki bir ağıt yakıyor. Yılanların Öcünde başını gösteren yılanlar, Irazcanın Dirliğinde zehirlerini akıtıyor.
Yazar:
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
Tasarımcı:
Mithat Çınar
Mithat Çınar
Tasarımcı:
Kubilay Dağbatıran
Kubilay Dağbatıran
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 16 dk.Sayfa Sayısı: 292Basım Tarihi: 27 Mart 2018İlk Yayın Tarihi: 1961Yayınevi: Literatür Yayıncılık Dağıtım
ISBN: 9789750403965Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
292 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İKİ SATIRLIK ADAMLARI MUSALLAT ETTİK ÖMRÜMÜZE
"Köylü milletin efendisidir!" Sahi öyle midir gerçekten? Hangi vakit efendiydiler sefa sürdüler, hangi vakit kıymetliydiler değer gördüler, peki ya hangi vakit kaybettiler güçlerini ve kıymetlerini? Ben vereyim cevapları derhâl. Yalnızca oy zamanı kıymetliydi köylü milleti, geri zamanlar eski halleriydi onlara lâyık görülen, hatta
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
Reklam
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Fakir Baykurt'un kalemine bir kere daha hayran kaldım. Serinin ilk kitabı Yılanların Öcü harikaydı Irazca'nın Dirliği'nde ise duyguları daha ileri götürüyor usta. Yazarı, Yaşar Kemal ve Cengiz Aytmatov'la çok benzetiyorum tarz olarak. Üçü de kırsalda yaşanan sıkıntılara o kadar güzel değiniyor ki 'vay arkadaş' diyor insan. Yaşar Kemal sevgim malumdur, kimi eserinde yorar okumak ama Fakir Baykurt ona kıyasla yormadan içinize işliyor. Yazarın külliyatına kesinlikle devam edeceğim.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Fakir Baykurt’la henüz tanışmamış okurlara naçizane bir tavsiyem olacak, Yılanların Öcü ve Irazca’nın Dirliği adlı kitapları arka arkaya okumanız. Irazca’nın Dirliği Yılanların Öcü kitabının devam kitabı. Gelelim kitaba; bu tarz romanlar bana saltanatın ne kadar lanet bir şey olduğunu hatırlatıyor her nedense… Cahilliğin had safada olduğu
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Fakir Baykurt'u ilk okuduğumda da böyle olmuştum. İki gözümün arasına bir ağırlık gelip gelip durmuştu. Yıllar geçti aradan... Yine gelip gelip durdu o ağırlık iki gözümün arasına. Serinin ilk kitabını yıllllllllar yıllar önce okuyup, unutmayı bile başardım. O unutulmuşluğuyla başladım, ikinci kitaba. Bir romanı ortasından okuyor gibi hisseder miyim, diye düşünüyordum. Hissetmedim. Tek başına bile doyurucuydu. Kesinlikle tavsiye ederim. Güçlü, inatçı, yılmaz, dik başlı, hökümet gibi kadın anam Irazca. Neşeli mi neşeli, ele avuca sığmaz, çemrek Kara Ahmet'im. Yetişkinler arsız dünyasında solduruyorlar, çiçek gibi çocukları. Kara Bayram, ataerkil zihniyeti, yılmışlığı, ipe sapa gelmez hevesi, cahilliğiyle ıslah olmayan tipik adamlardan. Hatça, narin, naif, sessiz, suya sabuna dokunmayan Hatça. İstenilen gelin, istenmeyen kadın. Bence bir annenin en önemli özelliği kendi küçük dünyasında pire olamasa da çocuklarının ardında dağ olabilmesidir. İki farklı kadın, iki farklı ana.. Yalın bir şekilde, açıklanmadan anlaşılmaya bırakılmış kitapta. Hiçbir şey anlatılmadan çok şey anlaşılıyor. Uzun uzun betimleme yapmadan, seriliveriyor o köyün yolları seriliyor önüne. Köyden kente göçün hikayesi, büyük umutlarla yerleştiği şehirde, şehirleşemeyen köylünün dolduramadığı boşluktur Irazca.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
Reklam
292 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ah Irazca Ah
Bu roman bizim oraların romanı...Yılanların Öcü'nün devamı olan bu romanda Fakir Baykurt kendisi de Burdur Yeşilovalı olmasından sebep bizim köylerdeki dili çok güzel kullanmış. Bu yüzden okurken hiç zorlanmadım ama bizim oralara yabancı olan bir okur, bu romanı okurken yazım dili konusunda problem yaşayabilir. Muhteşem bir hikaye, muhteşem bir olay örgüsü. Romanı okurken Yeşilova'da ve Burdur'da güzel bir gezintiye çıktım. Irazca'nın hallerine çok üzüldüm. İbretlik bir hayat hikayesi. Kara Bayram ve oğlu Ahmet'de Karataş Köyündeki durumlardan nasibini alıyorlar. Okurlara mutlaka tavsiye edeceğim bir kitap. Şimdi ise sıra Kara Ahmet Destanı'nda.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın Dirliği
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
Buğra Özat
Buğra Özat
#IrazcanınDirliği #FakirBaykurt #YılanlarınÖcü #KaraBayram #Irazca #Burdur #Yeşilova #KarataşKöyü
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
"Eteri gitti beteri geldi"
osmanlı imparatorluğu zamanında hep ihmal edilmiş sadece vergiden vergiye hatırlanan anadolu'nun kaderinin cumhuriyetle beraber değişmediğini işleyen fakir baykurt romanı. yani bir anlamda roman, anadolu insanının cumhuriyet ideolojisiyle hesaplaşmasının romanıdır. bu hesaplaşma ırazca ana karakteri üzerinden yapılır. bu durum romanın tekniği açısından bazı kusurlar yaratır. çünkü ırazca ana okuma yazma bilmeyen cahil bir köylüdür; fakat ırazca ana düzene dair kendisinden beklenmeyecek entellektüel birikim isteyen laflar eder bu da realist bir roman için bir kusurdur. (fakat georg lukacs avrupa gerçekçiliği'nde realist romanlarda bazı karakterlerin kendisinden beklenmeyecek laflar etmesini potansiyel kavramıyla açıklar ve bunun bir kusur kabul edelimeyeceğini söyler gerçi) ayrıca roman balzac'ın köylüler romanıyla baya bir benzeşir. balzac'ın romanındaki ihtiyar fourchon'un köylüler romanındaki işleviyle ırazcanın dirliğindeki ırazca ananın işlevi neredeyse aynıdır. hatta ihtiyar fourchon'un yeni kurulan fransız cumhuriyetinin fransız köylülerine kattıkları ile ilgili söyledikleri ırazca ana'nın osmanlı'nın yerine yeni kurulan cumhuriyetle ilgili şu söyledikleriyle neredeyse aynıdır: "eteri gitti beteri geldi"
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
10/10 puan verdi
Yılanların Öcü; Kara Bayram'ın, Deli Haceli'nin, Cımbıldak Muhtar'ın köy içinde özel mülkiyet savaşıydı ve yılanlar insanca yaşamayı bilmeyen insanlara saldırınca köye bir yarım dirlik gelmişti. O dirlik Irazca'nın dirliğiydi. Gençliğini kocası Kara Şali'nin Yemen'den, harpten dönmesini bekleyerek yitirmiş, erken zamanda dul kalmış ve hayatı oğlu Bayram'dan, "nazik kadın idi" diye güzel andığı gelini Haçça'dan ve torunlarından ibaret olmuştu ama yine de dirlikliydi. Yılanlar da uğramıyor olmuştu artık. Yılanlar insanların peşini bırakıp birbirleriyle sevişir olmuştu. Irazca'nın dirliği iki sene sürdü ve yine bir senlik benlik kavgasında tarumar oldu. Köy romancılığı kolay bir tür değil. Hüner gerektiriyor, deneyim gerektiriyor. Bir polisiye roman yazmak için illa polis olmak lazım değilken köy draması yazmak için toprağı bilmek hatta yılanı bilmek gerekiyor. Çok şükür ki Fakir Baykurt o deneyime sahip. Kendisinin ve Irazca serisinin ikinci romanı Irazca'nın Dirliği'nde de tıpkı Yılanların Öcü'nde olduğu gibi derebeyliğin etkilerini çoktan aşmış ama devletin boyunduruğunu yenememiş insanları bu kez şehirle de tanıştırıyor. Öyle de bir final yazıyor ki boynu, boğazı düğümlenmeden okuyabilene aşk olsun. Edebiyat bir sofradır ve o sofrada bir romancının yarattığı en sıradışı karakterlerden biri olan Irazca'nın yeri tıpkı romanın finalindeki gibi dolmayacaktır.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Fakir Baykurt'un Kaplumbağalar'ını okudum ilk.. Bu ikincisi. Kaplumbağalar da çok iyiydi. Hatta sanırım bu kitaptan daha iyiydi benim için.. Fakir Baykurt'un köylük yerleri anlatış tarzını seviyorum. Ve insanın derinlerindeki o en ilkel yanlarını ortaya serişini de.. İnsanın insana zulmünü anlatan tüm yazarları seviyorum galiba.. Bu şekilde kimden neler geleceğini kestirebiliyorsun. Fakir Baykurt bir Yaşar Kemal değil benim için ama, tarzları benziyor. Yaşar Kemal sevenler Fakir Baykurt'u da sevecektir. İyi okumalar..
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
Reklam
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın Dirliği
, Yazar
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
'un 1961 yılında ilk basımı yapılan ikinci romanıdır. Ayrıca Yılanların Öcü ile başlayan üçlemenin ikinci kitabıdır. Irazca'nın Dirliği'ni, üçlemenin son kitabı olan Kara Ahmet Destanı izlemiştir. Fakir Baykurt, Karataş köyü ve insanlarını anlattığı ve Yılanların Öcü’yle başlayan üçlemesinin bu ikinci kitabında, "Yoksulluğun gözü kör olsun" dedirtiyor okura. Gücün parayla ölçüldüğü bir dünyada ve işlerin kayırmayla, rüşvetle görüldüğü bir ortamda köylü olmanın, yoksul olmanın ne anlama geldiğini dile getirirken, insanlığın bu acınası haline sanki bir ağıt yakıyor. Yılanların Öcü’nde başını gösteren yılanlar, Irazca’nın Dirliği’nde zehirlerini akıtıyor Irazca şu dünyaya geldi geleli gün yüzü görmemiştir. Dertli mi dertli bir kadındır; üstelik genç yaşta dul kaldığından kadınlığını da bilememiştir. Geçimdi, çocuktu, sonra torundu derken sırtı doğru düzgün yumuşak bir yatağa değmemiştir. Yetmezmiş gibi, köyün muhtarı Cımbıldak Hüsnü ile Haceli’yi ev yeri yüzünden düşman beller kendine. Ev işi halloldu, sular duruldu derken, anlar ki, su uyurmuş ama düşman uyumazmış. Bu sefer torunu Ahmet’e kötülük eder düşmanlar; oğlu Bayram ölümlerden döner. Yitirir bir bir dayanaklarını... ve zavallı Irazca’nın ne dirliği kalır ne düzeni.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
10/10 puan verdi
Yine çok güzeldi. Hemşehrim olduğu için daha da şevkle okuyorum kitaplarını ama bunca zaman neden okumamışım diye de hayıflanıyorum. Bu kitabı kütüphaneden aldım, eve giderken otobüse binip incelediğimde 3 kitaplık serinin 2.kitabı olduğunu gördüm ve ilk kitabı okumadığım için üzüldüm. Kütüphanede fark etseydim ilk kitabı alırdım. Ama yorumlara ve
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
9/10 puan verdi
Irazcanın Dirliği:Kara Ahmet Destanı üçlemesinin ikinci cildi olan eseri yazar Fakir Baykurt 1961 yılında yazmıştır. Eserde, ilk ciltte yer alan Karataş köyü, insanları, yaşamı verilmeye devam edilmektedir. Kavgalar sona ermiş muhtar, Deli Haceli ve Kara Bayram arasında sulh imzalanmıştır. Ancak aileler içten içe sinsice düşmanlığı sürdürürler. Hayvan otlatmaya giden Kara Ahmet, Muhtarın oğlu ve Deli Hacelinin kardeşi tarafından cinsel tacize uğrar. Olayı öğrenen aile savcılığa şikayette bulunur. Failler dama atılır. Tutuşan Muhtar çocukları çıkarmak için Irazcalara yalvar yakar olur. Köy Karakolunda düzenlenen usulsüz bir tutanakla çocuklar kurtarılır. Köye dönerler. Hayvanlarını sulamak için köy çeşmesine giden Kara Bayram'a saldıran Muhtarın oğlu ve Deli Hacelinin kardeşi Bayramı öldü diye bırakırlar. Muhtar sorumluluktan bir nebze olsun kurtulabilmek niyetiyle Kara Bayramı Burdur Devlet Hastanesine götürür. Uzun tedavilerden sonra toparlanan Kara Bayram köyü terk ederek şehre göç etmek ister. Sağlam kurgusu, tasvirleri, yöresel ağız ve yöresel deyim, betimlemeler, insanların ruhsal durumlarının davranışlarına yansıması çok ölçülü verilmiş. Okumamışsanız mutlaka okumanızı öneririm.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
10/10 puan verdi
Yılanların Öcü'nü bitirdiğimizde: -Irazca "Gece olsun!..." dedi. "Düşün yollara! Yollara!..." Irazca'yı dinledim: "Düştüm yollara! Yollara!..." Irazca'nın Dirliği; "Yılanların Öcü" ve "Kara Ahmet Destanı" ile oluşan üçlemenin ikinci kitabı. Bir geçiş kitabı algısı olsa da anlattıkları ile de
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
285 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Irazca’nın Dirliği, Fakir Baykurt Yılanların Öcü üçlemesinin ikinci kitabı Iracza’nın Dirliği. İlk kitap nasıl sürükleyici ve etkileyiciyse bu kitap da aynı şekilde akıp gidiyor. Hep söylerim, yine söylüyorum Türk romanları bir başka diye. Olaylar, anlatılanlar, kişiler o kadar canlı ve samimi ki her ne kadar okurken kendimi kurgu olduğuna inandırmaya çalışsam da yer yer sinirlenmekten, heyecanlanmaktan kendimi alamadım. Anadolu insanı, köylüsü, kadınları, yoksulları bu anlatılanları bir şekilde bir yerde mutlaka yaşadı. Görevini layıkıyla yapmayan memurlar, yaptıkları hizmetleri köylü için bir lütuf gören muhtarlar, daima varsıla arka çıkan reisler, komiserler hep var oldu. Bunun yanı sıra yoksula arka çıkıp onların haklarını gözeten, birilerinin çıkarlarını bozanların da daima düşmanı, çekemeyeni oluyor. Bu köyde düşmanlık o kadar insanların içlerine işlemiş ki kadınlar, küçücük çocuklar da bu kötülükten kinden nasibini alıyor. Aynı zamanda okul sıralarında olması gereken bu çocukların içine de yerleşmiş bu nefret. Zengin, belli bir mevki sabihi olanlar suçun herkes için suç olduğunu kabullenemiyorlar bir türlü. Yoksullarla yüksekteki kişiler aralarına öyle bir set çekmiş ki bu yüzden de sular bir türlü durulmuyor, eşitlik içerisinde yaşayamıyorlar. Kitapta tek bir gereksiz betimleme yok, her bir kelime o kadar yerli yerinde kullanılmış ki... Ayrıca ilk kitaptaki gibi burada da yöresel ağıza, türkülere, geleneklere, adetlere yer vermiş yazar. “Şiddetle” ve herkese tavsiye ettiğim bir seri, mutlaka okuyun
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Tam Bir Anadolu Romanı
Irazca, kadın Irazca... Fakir Baykurt öyle bir karakter yaratmış ki işte bu diyorsunuz. İşte Anadolu kadını. Mert, korkusuz,zalime karşı dişi bir bir kartal kesilen. Kitabı bitirseniz hatta aradan yıllar da geçse Irazca'yı unutamayacaksınız inanın. Öyle bir karakter. Yılanların Öcü kitabından hemen sonra okudum Irazca'nın Dirliği'ni. Serinin
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
292 syf.
8/10 puan verdi
IRAZCA ANA
Ufuktan ezan sesleriyle halka seslenen Bahattin hoca birlik düzenin sembolüyle insanları teslimiyete,sevgiye birlikteliğe çağırıyordu. Karataş köyünde derinden derine işlenmiş, toprak karasına boyanmış, ağzından çıkan her kelimesiyle yeri göğü titretmeye devam ediyordu Irazca ana.Tek ses dahi çıkaramayan karınca sürüsü sessiz sedasız toprağı
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,077 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.