Asr-ı saadet ve onu izleyen çeyrek yüzyıl içerisinde dinamizmini koruyan İslâm düşüncesi, başta Sıffinde hortlayan Emevîcilik fitnesi olmak üzere, ortaya çıkan çeşitli sosyal, siyasî ve kültürel nedenlerin etkisi ile saflığını büyük oranda kaybetmiş; dinin ilâhî murada uygun bir şekilde anlaşılmasının vazgeçilmez anahtarları olan Kuranî kavramlar, zihinlerdeki netliğini, orijinalliğini yitirmiş ve öz muhtevalarını neredeyse kaybetmiştir.
Fetihler, kültür mübadeleleri ve iç siyasî ihtilâfların etkisi ile, İslâm dışı dinlerin, kültürlerin ve felsefî sistemlerin muhtevaları ile başkalaşmaya (tagayyür) uğrayan bu kavramlarla Kuran doğru bir şekilde anlaşılamamakta, dolayısıyla İslâmın insanlığa rahmet olan ruhu gerçek hüviyeti ile algılanamamaktadır.
İşte elinizdeki kitap İslâm düşüncesinde yaşanan ve Hz. Alinin elbisenin tersine çevrilip giyilmesi şeklinde tanımladığı bu trajik kırılmayı ele almakta ve İslâm dünyasını içine düştüğü zillet ve meskenetten kurtaracak çözüm yolları arayışına naçizane bir pencere aralamaktadır.
Şu husus hiç unutulmamalıdır ki: Yüce Allahın Atalar dini dediği kültür İslâmının tehlikelerle dolu zemininden, ilâhî mesajın doğru anlaşılmasına dayalı sahih İslâmın ışıklı semasına yükselebilmek, ancak ilâhî muhtevalarına yeniden kavuşmuş Kuran kavramları merdiveni ile mümkündür.
