Yıllar yılı vampir konusunu araştıranlar tarafından "güvenilir " bir kaynak olarak bakılan ,seçkilerde yer alan yazıya göre Kazıklı Voyvoda soyundan olan Kont Alexander Cephesi Romanya'lı olup 1947 yılında kızıl saçlı eşi Olga ile birlikte Istanbula yerleşiyor...bir özel "kan bankası"kuruyor..
Sayfa 24 - Altın kitaplar /1993 ilk baskıKitabı okudu
"İstanbul’un Kedi Kadınları’ndan söz eden Amerikalı romancı ve senaryo yazarı Guy Endore oluyor, ilk baskısını 1934’de yapan, “Paris’in Kurt Adamı” (The Werewolf of Paris) adlı kitabında."
"1745’te Casanova, İstanbul’dadır, elçilikten elçiliğe ve konaktan konağa geçiyor, Hariciye Nazırlarından İsmail Efendi ile, Ali Bey ile, Venedik Büyükelçisi Francesco Venier ve Humbaracı Ahmet Paşa olarak bilinen Monsieur de Bonneval ile dostluklar kuruyor, Bailes ailesinin yanında kalıyor, aşk ve cinsellik konusunda konuşmalara, sohbetlere dalıyor.
İstanbul’a neden geliyor Canasova, sadece merakından dolayı mı?
Fransız araştırmacısı Jean-Louis Bernard’a bakılırsa gizemci kişiliğini o yıllarda oluşturmakta olan Casanova ya da kendine yakıştırdığı adla Seingalt Markisi, Doğu’yu görmüş ve Doğu’da yaşamış bir “magus,” bir “sihirbaz” kimliğine sahip olduğunu kanıtlayabilmek için İstanbul’a kadar uzanmayı uygun görüyor."
'Merkez' işlevini gören her mekan, kapsamı ne olursa olsun, çekici bir güce sahiptir, bir mıknatıs gibi işler. Aynı zamanda bu merkez bir depolama noktasıdır, değişik kaynaklardan tarihsel bir süreç içinde edinen bilgilerin, kültürlerin kat kat toplandıkları bir ardiye, bir arşiv. Ya da yaşayan ve somut bir bellek.
Böyle bir yaklaşım içinde Bizans, Batı'yı depoladıysa Fetih sonrası İstanbul'u da Doğu'yu depoladı ve Tanzimat'tan başlamak üzere Doğu ile Batı'yı.
Batılılar için Kızkulesi halen Leandros Kulesi olarak biliniyor, Venüs rahibesi sevgilisi Hero’ya ulaşabilmek için boğazı geçmeye kalkan ve boğulan genç Leander’ın anısı yüzünden.
İstanbul’un bir farkı ve bir özelliği vardır, her zaman olmuştur. İstanbul bir kültür, medeniyet ve bunlardan oluşan bir inanışlar potasıdır. Doğu ve Batının değişmeyen bir buluşma, kaynaşma noktası, bir odak noktası ve ola ki “manyetik” bir alan.