Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1. Cilt

Kadın Dehası

Julia Kristeva

Kadın Dehası Gönderileri

Kadın Dehası kitaplarını, Kadın Dehası sözleri ve alıntılarını, Kadın Dehası yazarlarını, Kadın Dehası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cicero'nun deyişiyle felsefi etkinlik ölümlüleri birer "yarı Tanrı"ya dönüştürecek. Platon, Timaios'ta "felsefeyle uğra­şan Tanrı yok" dese de, Arendt, tanrıları nous'a dönüştüren Yunan serüvenini birkaç sözle özetler.
Hegel, mo­dern dinin dayandığı duygunun, Tanrı'nın öldüğü duygusu olduğunu Nietzsche'den önce ortaya koymuştu. Bu izle­nim temel olarak geleneksel düşünme tarzının ölümünden, özellikle de duyusal alan ve duyusalüstü alan arasındaki ayrımdan ileri geliyor.
Reklam
Nietzsche'nin, "güç istenci" ve "Ebedi Dönüş" olan iki düşünce akımını birleştirmesi Arendt'in dikkatinden kaç­maz. Arendt, güç istenci içinde emri veren ile itaat eden arasındaki savaşı, haz ve keder arasındaki ikircikliği ve yalnızca acının boy ölçüşebileceği özgürlük duygusunun yoğunluğunu çözümleyen Nietzsche'yi izler.
Arendt'in "din sapkınlığı" diye adlandırdığı bu milliyetçi gizemcilik seçilmiş halkla özdeşleştiriliyordu: Yahudiler, milliyetçi gizemcilerin taklit etmeye can attık­ları devletsiz ve gözle görülür herhangi bir kuruma sahip olmayan bir ulus olarak kusursuz bir modeldi: "Kendi gü­lünç boş inançlarını izleyen pan hareketlerinin önderleri, Yahudi takvasının mekaniğinde, tam bir ters çevirmeyi ve saptırmayı olanaklı kılan küçük bir gizli dişli bulmuşlardır; böylelikle, seçilmişlik, artık ortak bir insanlık ülküsünün nihai olarak gerçekleşmesinin değil, sonul olarak yok ol­masının mitiydi.
Zamanımızın kor­kunç olaylarından, siyasi nedenlerden dine ve imana geri dönmemiz gerektiği sonucunu çıkaranlar bana göre en az karşıtları kadar Tanrı inancından yoksundurlar.
Arendt, Platon'dan ya da Heidegger'den kolayca çıkarsa­dığımız gibi, ölümün felsefenin esin kaynağı, hatta düşün­menin vazgeçilmez biricik koşulu olduğu tezine asla ka­tılmadı. Arendt'in, ölüm durağını yadsımadan, Kant'ta, Spinoza'da ya da Nietzsche'nin "ebedi dönüşünde" neşe­nin, hayranlığın, "tevekkülün en yüce hali" olan amor fati'yi ararken, daha önce de gördüğümüz üzere yorulmak bilmeden geri döndüğü doğumdur.
Reklam
“Hiç kimse Varlığı, aynı anda hiçliği düşünmeden düşü­nemez, tıpkı anlamı, beyhudeliği, abesliği, anlamsızlığı düşünemeden düşünemediği gibi.” Heideggerci bakış açısı
Arendt aslında, "olumlu amaçlara" götüren "olumsuz araçların" kinizmini meşrulaştırabileceğini düşündüğü ve Siyonistlerin muhakemelerinde rastladığı (düşmanlarını kullanması "Siyonizm'in ilk günahıydı") bu Hegelci viz­yonu eleştiriyordu.
34 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.