Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kadınların Dünyası

Alain Touraine

Kadınların Dünyası Gönderileri

Kadınların Dünyası kitaplarını, Kadınların Dünyası sözleri ve alıntılarını, Kadınların Dünyası yazarlarını, Kadınların Dünyası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadınlar, kendilerini, kendi kendilerinin karşısına yerleştiriyor. Bakışları ne iseler onu algılıyor ve değerlendiriyor, bu da büyük ölçüde bilinçlerinden ve ne olmak istiyorlarsa ondan hareketle ne yapıldılarsa odur. Bu tavır hiç de narsist değildir. Tersine, kendilerine hedefler belirler ve buna erişmek için aştıkları mesafeyi ya da tersine, buna yaklaşmaktaki güçsüzlüklerini değerlendirirler. İnşa ettikleri bir kendilik (ipseite) değil, bir ilişkiler ve amaçlar ağıdır.
Benliği için kadın olmak, kendisini bir kadın olarak inşa etmek, tersine, bu kadını öteki için, benliği için kadın haline dönüştürmektir.
Reklam
Erkekler tarafından, erkek-kadın ikiliğinin, yani karşıcinselliğin ustun çıkarlanna tabi bir toplumsal cinsiyet oluşturulmak üzere yaratılan haliyle kadın dünyasına, kadınlar hâlâ kısılmış durumdadır.
Kadın deneyiminin kurucusu “Ben bir kadınım” ifadesinin bize öğrettiği, yaratan, seven ya da reddeden ben ile, öteki tarafından oluşturulan ve dolayısıyla da öteki tarafından görülen, ötekiyle olan ilişkileri aracılığıyla tanımlanan ben arasında özdeşlik olmadığıdır.
Kadınların kurtuluş hareketlerine bir önem atfedilirse, onları kadınların en başta kendilerine karşı sahip oldukları sorumluluğun bilincinde özgür varlıkların eylemi olarak ele almak gerekir. Kadınlar hakkında yazılan kitapların, birçok zafer elde edilmiş olmasına karşın, hemen hemen her zaman bize bağımlı ve tahakküm altında bir kadın imgesi sunmalan bir çelişki değil midir? Eşitsizlik ve şiddetin kadınları vurmayı sürdürdüğü olgusu, teşhir çalışmasının sürüyor olmasını haklı gösterir, ama eğer özgür topraklarda gelişen kadın bilincine dayanıyor olsaydı, daha güçlü olurdu.
Lezbiyenler, diğer kadınlara göre kendilerini daha çok dışlanmış ve özneliklerinden yoksun bırakılmış hissediyor. Ama, yasal açıdan tanınmasını istedikleri tikel deneyimlerini yaşıyorlar. Kendilerini yalnızca bir yoksunlukla değil, özellikle bir hak olarak görülmesini isteyecekleri kadar güçlü deneyimle tanımlıyorlar. Ve bunlar da bir kadın-öznenin haklarıdır, çünkü lezbiyenlik tercihi toplumsal nedenlere indirgenemez. Lezbiyenlerin feminist düşüncede önde gelen bir rol oynamalarının nedeni de budur.
Reklam
Eşcinsel ya da değil, kadınlar kendilerini ilk önce kadın olarak tanımlar ve hatta bu kimliklerini, mesleki, ulusal ya da başka kimliklerin önüne yerleştirir.
Lezbiyenlik, kadın kimliğinin reddi değildir; tersine, kadınlar için karma olmayan bir mekân yaratarak, bunu güçlendirir, halbuki, geleneksel olarak yalnızca erkekler, kulüplerde —hatta uzun bir süre kadınların giremediği seçim bürolarında— böylesi bir ayrıcalıktan yararlanıyordu.
Söz konusu olan bir fikre ya da herhangi bir feminist harekete dahil olmak değildi; birçoğunda feminizm hakkında olumsuz bir izlenim vardı, çünkü bunu siyasal bir eylem tarzı olarak görüyorlardı.
Kadın olmak bir durumun saptanması değil, bir varoluş iradesinin olumlanmasıydı. Hepsi için önemli olan, kadın olmaktan ne anlıyorlarsa, o olmaktı.
165 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.