Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı - 1
Salih SuruçKâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı - 1 Sözleri ve Alıntıları
Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı - 1 sözleri ve alıntılarını, Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı - 1 kitap alıntılarını, Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı - 1 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Her yaşayan ölür, her yeni eskir; yaşlanan herkes zeval bulur. Her şey fanidir, gider. Evet, ben de öleceğim. Fakat, ismim ebedi yadedilecektir. Çünkü, tertemiz bir evlad doğurmuş, arkamda hayırlı bir yadedici bırakmış bulunuyorum.
Öz amcasının kendisini terkedeceği endişesini duyan Peygamber Efendimiz, bu cevabını verirken gözyaşlarını tutamamıştı. Mübarek gözyaşları, sanki amcasının gönlüne damlıyordu! Bu hâlini gören amcası, onu nasıl yalnız başına bırakabilirdi? Zâtına karşı böylesine muhabbet beslediği yeğenini nasıl terkedebilirdi?
Vahyin tekrar gelmesi
Kırk günlük bir aradan sonra, Peygamber Efendimize vahiy tekrar gelmeye başladı.
Vahyin tekrar gelmeye başlaması hâdisesini bizzat kendileri şöyle anlatmışlardır:
"Bir gün giderken, anîden gökyüzünde bir ses işittim. Başımı kaldırıp baktığımda, Hira'da bana gelen meleği (Cebrail), yerle gök arasında bir kürsü üzerinde oturmuş gördüm. Ürpererek yere çöktüm. Evime dönüp, 'Beni örtünüz, beni örtünüz!' dedim. Bunun üzerine Yüce Allah, 'Ey örtüye bürünen Peygamber! Kalk da sana îman etmeyenleri azabla korkut! Rabbinin büyüklüğünden bahset! Elbiseni temiz tut! Putperestlik pisliğini bırakmakta devam et!'195 âyetlerini indirdi. Artık, vahiy gelmeye başladı ve ardı arkası kesilmedi."
Peygamberimizin Hayatı
Sayfa 146
"Hepiniz çobansınız. İdareniz altında bulunanlardan mes'ûlsünüz. Devlet reisi, idaresi altındakilerden mes'ûldür. Kişi, ehil ve iyâlini gözetip korumakla mükellef ve bundan mes'ûldür. Kadın, kocasının evinden mes'ûldür. Hizmetçi, efendisinin malının muhafızıdır ve bundan mes'ûldür. Kişi, babasının malının muhafızıdır ve bundan mes'ûldür. Hepiniz, idareniz altında olanlardan mes'ûlsünüz.
Sizi ve yanınızdan geldiğiniz zatı tebrik ederim ki o Allah'ın resulüdür. Zaten biz O'nun vasıflarını kitabımız olan İncil'de okumuştuk. O peygamberi Meryemoğlu İsa da insanlığa müjdelemişti. Allah'a yemin olsun ki eğer O ülkemde bulunmuş olsaydı, ayakkabılarını taşır ayaklarını yıkardım... Habeş kralı Necaşi
Sayfa 274Kitabı okudu
Her yaşayan ölür, her yeni eskir; yaşlanan herkes zeval bulur. Her şey fânidir, gider. Evet, ben de öleceğim. Fakat, ismim ebedî yâdedilecektir. Çünkü, tertemiz bir evlâd doğurmuş, arkamda hayırlı bir yâdedici bırakmış bulunuyorum."68
Peygamberimizin Hayatı
Sayfa 63Kitabı okuyor
Her şey fânidir; bakî olan, ancak Allah'tır. O, birdir, şeriki ve nâziri yoktur!
Abdullah b. Mes'ud Hazretleri:
"Ömer Müslüman oluncaya kadar bizler, Kâbe avlusunda açıktan açığa namaz kılamıyorduk."
Sayfa 267Kitabı okudu
En küçük alışkanlığı bile , tiryakisine bıraktırmak çok zahmetli ve uzun zaman isteyen bir iş olduğu halde , Alemler Fahri O Şanlı Nebi, cahil, vahşi ve inatçı insanların dem ve damarlarına işlemiş hayatlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş pek çok adetin kısa zamanda , tek başına, hiçbir zora başvurmadan kaldırmaya muvaffak olmuştur
Sayfa 20Kitabı okuyor
Hendek Gazvesi
Huzeyfe (r.a.), muharebenin sadece bir gecesini şöyle anlatır:
"Biz bir tarafta saf bağlamış, oturuyorduk. Ebû Süfyan ve ordusu üst tarafımızda, Kurayza Yahudileri de alt tarafımızda idiler. Bunların Medine'deki çoluk çocuğumuza baskın yapmalarından korkuyorduk. Hiç böylesine karanlık, böylesine fırtınalı bir gece geçirmemiştik. Rüzgâr sanki ıslık çalıyor, karanlıkta hiçbirimiz uzattığı parmağını bile göremiyordu! Münafıklar, 'Evlerimiz emniyette değildir.' diyerek Resûlullah'tan izin istediler; halbuki, evleri tehlikede değildi! İzin isteyenlerin hepsine izin verildi. İzin alanlar beklemeden sıvışıp gidiyorlardı. Biz 300 küsur civarında idik. Tek tek Allah Resûlünün yanında nöbet tuttuk. Sıra bana gelmişti. Üzerimde ne düşmana karşı koyacak bir kalkanım, ne de soğuktan korunmak için bir elbisem vardı; sadece zevcemin verdiği dizlerimi geçmeyen yün bir örtü vardı."
Peygamberimizin Hayatı
Sayfa 547