“Geleceği inkâr edecekler. İyiliği savunuyoruz diyerek, iyiliği savunuyoruz diyenlerle savaş açacaklar. Birbirlerinin kanını akıtacaklar. Kazandığını zannedenler kaybedecek. Kaybettiğine üzülenler de kaybedecek. Düzenin sürmesi için öldürecekler. Küçük insan olmak peşinde koşacaklar. Dinin, ahlakın, aidiyetin, çalışmanın büyük gerçeğine
değil de küçük yanlışlarına kapılacaklar hep. Kimisi parada ve hırsta, kimisi aylaklıkta, kimisi insanın aslını unutup herkesi eşit tutmada, kimisi sahte dindarlıkta, bazısı iktidarda, bazısı bayrakta arayacak mutluluğu. Oysa iyilik ve mutluluk insanın kalbinde, senin ve karşındakinin kalbindedir. Durup hayattan keyif almak yerine, acıya ve kör inatla boş işlere tutunacaklar. Kendilerine ve birbirlerine ihanet edecekler. Gerçeğe ihanet edecekler. İhanete bulanacaklar. Göremeyecekler. Üzüntüm bundandır!”
Dünyanın hem güneşin etrafında hem de kendi etrafında fırıldak gibi dönmesinin sırrını yazarım da, bir tek kadının gülümsemesinin sırrını, bir ömür tüketsem yazamam.