"Dağ gibi biriken kişisel dertlerden payına düşenden çok daha fazlasını almışsın, daha sonra karşına çıkan kısa dinginlik anlarından da sadece kendi mutluluğuna kendini veriyorsun. Ne yazık ki insan dediğin böyledir."
Birkaç aydan beri gecenin, insanın zayıf noktalarını ne ölçüde belirgin kıldığını, günün kaygıları ile acılarını gerçek korkulara nasıl dönüştürdüğünü gözlemlemişti.
Örümcek ısırmasını andırıyor sanki. O hayvanların, çeneklerini kurbanlarına geçirip bedeninin içine, organlarını sıvı hale getiren bir zehir zerk ettikleri, daha sonra da aynı delikten bu sıvıyı emdikleri söylenir.