Hücresel sıvılar deri tabakaları arasına sızıyor ve onları gevşetiyor. Sızıntı ilerledikçe deride soyulma gözlemliyoruz. Morg görevlileri buna 'Deri sıyrılması'diyorlar. Kimi zaman elin tüm derisi birden sıyrılıyor. Morg çalışanlarının buna verdikleri bir isim yok ama adli tıp görevlilerinin var: 'Eldivenleme', süreç ilerledikçe devasa deri parçalarının vücuttan soyulduğunu görebiliyoruz.
İnsan kalıntıları arayan köpekler hapishane kaçkınlarını ya da tek parça cesetleri aramada kullanılan köpeklerden farklılar. Onlar çürümüş insan dokusu kokusu aldıklarında sahiplerini uyarmak üzere eğitiliyorlar. Göl dibindeki cesedin yerini, çürümüş bedensel kalıntıların suyun yüzeyine çıkardığı gazları ve yağları koklayarak belirleyebiliyorlar. Herhangi bir katil öldürdüğü bedeni taşıyıp başka yere götürdükten o dört ay sonrasına kadar ortamda kalan koku moleküllerini saptayabiliyorlar.
Bilim adamları topraktaki kimyasalları analiz ederek cesedin cürüdüğü yerden taşınıp taşımadığını öğrenebiliyorlar. Eğer cesetlerdeki çürümeye özel uçucu yağ asitleri ve bileşenlere rastlanmazsa, ceset orada çürümemiş demek oluyor.